16. Hukuk Dairesi 2016/5066 E. , 2018/339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vd. vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat ... ve ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 465 ada 3 parsel sayılı 24.997,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... Belediyesi"nin kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi kullanımında olduğunu öne sürerek beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile kendi adının yazılması istemiyle dava açmıştır. ..., 09.06.2014 tarihli harçlandırılmış dilekçe ile taşınmazın en az 1/2 payının kendi kullanımında olduğunu öne sürerek davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davacı ve müdahilin ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı ..."in muhtar olarak görev yaptığı, taşınmazın kullanım kadastrosunun düzenlenmesinde bilirkişi olarak kendisinin değil ... Belediyesi"nin kullanımında olduğu hususunda tutanak düzenlendiği, muhtar olarak da imzasının bulunduğu, davacının dava konusu taşınmazın kesinleşen kadastro tutanağının aksine kendisinin kullanımında olduğu hususundaki davasında tutanak karşısındaki talebinin haksız olduğu, asli müdahilin göçebe halinde hayvancılık yaptığı, çadır kurduğu, küçükbaş hayvan beslediği, taşınmaz üzerinde muhdesat oluşturacak şekilde herhangi bir bina ve ahırın bulunmadığı, geçici olarak baraka halinde brandadan yapılmış şekilde keşif tarihinde çadır kurmak suretiyle taşınmaz içinde bulunduğu, zilyetliğinin sürekli ve kesintisiz olmadığından asli müdahilin talebinin de ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye de yeterli değildir. Davacı ..."in, çekişmeli taşınmazın tespit tutanağında muhtar olarak imzası bulunmakta ise de kadastro tespit tutanaklarının toplu olarak imzalatıldığı ve imzalayan kişilerin içeriklerini kontrol etme imkan ve uzmanlığına sahip olmadığının bilinen bir gerçek olup davanın sırf bu nedenle reddi yerinde olmadığı gibi müdahil ..."un taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında olduğu iddasıyla dava açtığı dinlenen müdahil tanıklarının öncesinde ekin ekerek daha sonra meyve ağaçları dikmek suretiyle kullandığını belirtmeleri ve zirai bilirkişi raporunda da taşınmazın kapama meyve bahçesi olduğunu bildirmesine rağmen tanık beyanlarına neden değer verilmediği, müdahil tarafından dikililip yetiştirildiği iddia edilen meyve bahçesinin neden muhdesat sayılmadığının hüküm yerinde tartışılmadığı gibi duruşmada dinlenen davalı ... tanığı ...; taşınmazın önceki belediye başkanın döneminde Belediyeye tahsis edildiğini, tahsisten sonra kendisinin zemine toprak dökerek düzelttiğini ve zeytin fidanları dikildiğini, orman idaresi ile yapılan protokolde yerin mezarlık olarak geçtiğini, davacı ..."in 7-8 dönümlük yerinin olduğunu, ağaçların bir kısmının davacı tarafından dikildiğini belirtmiş, akabinde davacının zilyet olup olmadığını bilmediği bildirmiştir. Tanığın bu beyanı kendi içinde çelişkili olduğu gibi davacın diktiğini söylediği ağaçların zeminde nereye tekabül ettiğinin ve mezarlık olarak düzenlenen ve Belediye tarafından bu bölgeye dikilen ağaçların taşınmaz başında yapılacak keşifte gösterilmesinin gerektiği düşünülmemiştir. Diğer yandan davalı Belediyenin sunduğu bir kısım belgelerde mezarlık yapımı için toprak çalışmasının yapıldığı ve yeni mezarlık için 2005 yılında 4000 adet zeytin fidanının alındığı anlaşılmakta ise de yukarıda belirtildiği üzere yeni mezarlık yerinin neresi olduğu, Belediyece yapılan hafriyat çalışmalarının nerede yapıldığı ve Belediyenin nereye zeytin fidanı ektiği keşifte sorulmamış, fen bilirkişisi raporunda bu hususların raporunda göstermesi istenilmemiştir. Ayrıca Belediyenin zeytin fidanı diktiği iddia edilmekte ise de zirai bilirkişi tarafından verilen raporda taşınmaz üzerinde zeytin yanısıra limon ve şeftali ağaçlarının bulunduğu, zeytin ağaçlarının 8-15 yaşlarında, diğer meyve ağaçlarının ise 2-3 yaşlarında olduğu, tespitin 2010 yılında, keşfin ise 2015 yılında yapıldığı dikkate alındığında meyve ağaçlarının tespitten sonra dikilmiş olabileceği değerlendirilmemiş ve kullanım kadastrosunun yapıldığı tarih itibariyle taşınmazın kim ya da kimlerin kullanımında olduğu tereddütsüz olarak belirlenmemiştir. Ayrıca; keşif mahallinde yalnızca davacı ve müdahil tanıkları dinlenmiş, yukarıda anlatılan hususların açıklığa kavuşturulması amacıyla keşifte yerel bilirkişilerin dinlenilmesi gerektiği de düşünülmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olara karar verilemez. O halde; öncelikle taşınmazın bulunduğu bölgeyi iyi bilen üç kişilik yerel bilirkişi kurulunun tespit edilerek, taşınmaz başında 3 yerel bilirkişi, taraf tanıklarının tamamının ve zirai ve fen bilirkişisi ile birlikte keşif yapılarak taşınmazın tamamının ya da bölümlerinin kim yada kimler tarafından ne zamandan beri nasıl kullanıldığı taşınmaz üzerinde mevcut bulunan ağaçların kim ya da kimler tarafından ne zaman dikildiği, ağaçların bakımının kim ya da kimler tarafından yapıldığı, davalı Belediyenin delil olarak sunduğu yeni mezarlık için harfiyat çalışmaları ile zeytin fidanı alımına ilişkin belgeler ışığında yeni mezarlığın neresi olduğu, hafriyat çalışmalarının nerede yapıldığı ayrıntılı ve olaylara dayalı olarak sorulmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde usulüne uygun şekilde ve gerektiğinde yüzleşme yaptırılarak giderilmeli, zirai bilirkişisinden taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaşları, cinsleri, taşınmaz üzerinde ayrı ayrı kullanılan bölümler mevcutsa arada ayırıcı sınır olup olmadığı hususlarında, gerektiğinde bu sınırları da gösterir şekilde taşınmaza ait renkli fotoğrafları da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fen bilirkişisinden keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdikleri sınırları, yeni mezarlık olarak bahsedilen yerin neresi olduğunu da gösterir şekilde kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın renkli uydu fotografı ile kadastro paftasının çakışık halde üzerine işaretlenmiş şekilde keşfi izlemeye ve hüküm kurmaya elverişli harita ve rapor düzenlenlemesi istenilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliler birlikte değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır. Davacı ve müdahil davacının temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.630,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren temyiz eden tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 30.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.