Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13081
Karar No: 2017/7699
Karar Tarihi: 12.10.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/13081 Esas 2017/7699 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/13081 E.  ,  2017/7699 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, ölüm aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline, kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanmasına, ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ve davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti ile 01/07/2014 tarihinde kesilen ölüm aylığının bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; Davacı ... "nın eşi ... ’dan 31/12/2001 tarihinde boşandığı, 22/08/1993 tarihinde vefat eden babasından dolayı yetim aylığı aldığı, Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından tanzim edilen 28/04/2014 tarih ve 2014/29 sayılı rapora göre davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşadıklarının tespit edildiği, bu rapora dayanılarak davacının aylığının kesilerek, Kurumca 01/04/2009-01/07/2014 tarihleri arasında ödenen 33.038,59 TL aylık tutarı ve işlemiş faizinin borç çıkarıldığı , anlaşılmıştır.
    Davanın, yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada: “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Düzenleme ile ölen sigortalının kız çocuğu veya dul eşi yönünden, boşanılan eşle boşanma sonrasında fiilen birlikte olma durumunda, ölüm aylığının kesilmesi ve ödenmiş aylıkların geri alınması öngörülmektedir. Buna göre, daha önce sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir veya aylık kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiştir.
    Anılan maddenin gerekçesinde de açıklandığı üzere, düzenleme ile hakkın kötüye kullanımının olası uygulamaları engellenmek istenmiş ve bu amacın gerçekleştirilebilmesi için kötüye kullanımın varlığı belirlendiği takdirde ilgiliyi haktan yararlandırmama; hakkın kötüye kullanılması durumunda haksahipliğinin ortadan kalkması ve dolayısıyla gelir veya aylıktan yararlandırılmama yöntemi benimsenmiştir.
    5510 sayılı Yasa"nın 56. maddesinde oldukça yalın olarak; "eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup kanun koyucu tarafından örneğin; "sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", " hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek
    boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir. Maddede, boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, gerek Kurum"ca, gerekse yargı organlarınca uygulama yapılırken, eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin/samimiliğinin araştırılıp ortaya konulması söz konusu olmamalı, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma/irdeleme ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulaması yapılmamalı, özellikle kesinleşmiş yargı organının verdiği karara dayanan "boşanma" hukuki durum ve sonucunun, eşlerin gerçek iradelerine dayanıp dayanmadığının araştırılmasının bir başka organın yetki ve görevi içerisinde yer almadığı, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda "anlaşmalı boşanma" adı altında hukuki bir düzenlemenin de bulunduğu dikkate alınmalıdır. Şu durumda sonuç olarak vurgulanmalıdır ki, boşanma tarihi itibariyle gerçek/samimi boşanma iradelerine sahip olan (evlilik birliği temelinden sarsılan) veya olmayan tüm eşlerin, maddenin yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun eylemli olarak birlikte yaşadıklarının saptanması durumunda gelirin/aylığın kesilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
    Somut olayda; 28/04/2014 tarih ve 2014/29 sayılı Denetmen Raporunda; davacının kızı ...’ın Merkczefcndi Mah. Fatih Cad. No:82 ... adresinde bulunan ... ... ticari unvanlı iş yerinde yapılan denetimde işyerinin sahibi olduğu, iş yerinde babası ..." ın erkek kuaförü bölümünü çalıştırdığı, kendisinin bayan bölümünü çalıştırdığı, durum tespiti anında iş yerinde annesi ..."nın bulunduğu, iş yerinde çalışmadığını beyan ettiği, davacının eşi ...’ ın imzalı beyanında: “Merkezdendi Mah. Fatih Cad. No;82 .../... adresinde bulunan Kuaför iş yerinin Nisan 2013 tarihinden beri kuaför olarak çalışmaktayım, İş yeri kızım ... üzerine kayıtlıdır. Ben yukarıda beilirttiğim adreste sadece kızım ... ile kalmaktayım, Ekonomi nedeniyle eşimden ayrılmıştım ve ayrı yaşıyorum. Bir kızım daha vardır. O da ...’ da üniversite de okumaktadır. ” dediği, konuyla ilgili olarak ifadesine başvurulan ..."ın imzalı beyanında: "Selçuk Bey Mah. Umut-2 Sitesi 17.Blok İS No:l ... adresinde yaklaşık 5-6 yıldır ikamet etmekteyim. Yaklaşık 1 yıldır bu blokun yöneticisiyim. Apartmanımızın 12 nolu dairesi ...e aittir. Ben ikamete başladı başlayalı 12 numaralı dairede ... ve eşi Süheyla birlikte ikamet etmektedir. Yanlarında kızları da kalmaktadır. Kızlarından biri ..." da çalışmaktadır. Diğer kızı ile birlikte de kuaför dükkanı çalıştırdıklarını duydum. Ben evde olduğum için bunlarla pek görüşmemekteyim. Apartman dairesi makbuzlarını da ev sahibi ... adına kesmekteyim." dediği, görülmüştür.
    Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından tanzim edilen raporun içeriği, denetim sırasında dinlenen tanık ..."ın imzalı beyanları, bu beyanını Mahkemede nedensiz değiştirmesinin kabul edilemeyeceği, denetim sırasında davacının kendisi ve eşininin kızına ait işyerinde bulunmaları ile tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı ve eşinin, boşandıkları süreçte de birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüne karar verilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi