Taksirle yaralama suçundan sanık ...’ın beraatine ilişkin hüküm ile katılan sanık ... hakkında verilen düşme kararı katılan sanık ... vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: A-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Katılan sanık ...’ın sevk ve idaresindeki kamyonet ile meskun mahal dışında gündüz vakti, iki yönlü virajlı karayolunda seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybedip aracının sol ön ve yan kısımları ile karşı istikamet şeridine girerek diğer yönden gelen sanık ...’ın sevk ve idaresindeki kamyonetin sol ön ve yan kısımları ile çarpışmaları sonucu sanık ...’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, katılan sanık ...’ın nitelikli şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda, sanık ...’ın şerit ihlali yaparak çarpışmanın meydana gelmesine asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği, sanık ...’ın ise olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı anlaşıldığından sanık ...’ın beraatine ilişkin mahkemenin kabul ve takdirinde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan sanık ... vekilinin kusur durumuna, trafik kaza tutanağı, mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile Adli Tıp Kurumu raporunun gerçeği yansıtmadığına, kararın usul ve yasaya, olayın oluşumuna gerçeklere aykırı olduğuna, ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, B-Katılan sanık ... hakkında verilen düşme kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince, Sanık ...’ın asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanan sanık ...’ın 02.06.2015 tarihli oturumda şikayetinden vazgeçtiğini belirttiği, katılan sanık ...’ın ise aynı oturumda hakkındaki şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiğini belirttiği olayda,
Sanık ...’a isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5237 sayılı TCK’nın 89/5. maddesi uyarınca soruşturma ve kovuşturmasının şikayete tabi olduğu, 02.06.2015 tarihli duruşmada katılan sanık ...’ın sanık ...’a yönelik şikayetinden vazgeçtiği ve sanık ...’ın şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiğini belirttiği anlaşıldığından, vazgeçme nedeniyle TCK’nın 73/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca verilen düşme kararlarında bir isabetsizlik bulunmadığından, katılan sanık ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, düşme kararının isteme uygun olarak ONANMASINA, 07.10.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.