Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/3995 Esas 2017/7697 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3995
Karar No: 2017/7697
Karar Tarihi: 12.10.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/3995 Esas 2017/7697 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/3995 E.  ,  2017/7697 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, davalı işyerinden 8758395 sigorta sicil numarası ve ... adı ile 1978/1-2. dönemlerde 105 gün bildirimi yapılan davacının 01/01/1978-31/12/1988 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ... 8. İş Mahkemesinin 2003/470 Esas ve 2005/679 Karar sayılı dosyasında 8758396 sigorta sicil numarası ile ... adına Kuruma yapılan hizmet bildirimlerinin davacıya ait olduğunun tesiptine karar verildiği ve kararın 10. Hukuk Dairesinin kararı ile onanarak kesinleştiği, davalı şirkete ait ... sicil numaralı işyerinden 1978/1-2. dönemlerde toplam 105 gün ... sigorta sicil numarası ile ... adına hizmet bildirimlerinin yapıldığı, ... sicil numarası ile 1974 ve 1976 yıllarında ... adına yapılan hizmet bildirimlerinin bulunduğu ve davacının ... adında bir kardeşinin olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, mahkemece, davalı şirkete ait 198460 sicil numaralı işyerinden 1978/1-2. dönemlerde toplam 105 gün ... sigorta sicil numarası ile Mevlana Maviş adına yapılan bildirimlerin davacıya ait olduğu kabul edilerek hak düşürücü sürenin oluşmadığı yönünde yapılan değerlendirme yerinde ise de söz konusu hizmetlerin yeniden tespitinin yapılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı yönünde yapılan değerlendirme hatalı olmuştur. Dosya kapsamından ve ... 8. İş Mahkemesinin 2003/470 Esas ve 2005/679 Karar sayılı dosyasında toplanan delillerden ... adında bir kişinin bulunmadığı ve ... adına ... sigorta sicil numarası ile davalı işyerinden yapılan bildirimlerin davacıya ait olduğu sabit olup bu hizmetlerin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu açıktır.
    Buna göre de, davacının 01/01/1978-31/12/1988 tarihleri arasında davalı işyerinde geçtiğini iddia ettiği çalışmaları bakımından araştırmanın genişletilmesi gerekmektedir.
    Yapılacak iş, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle söz konusu işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, ... sicil numarası ile 1974 ve 1976 yıllarında ... adına yapılan hizmet bildirimlerinin bulunduğu ve davacının ... adında bir kardeşinin olduğu anlaşıldığından davacının kardeşi ..."un da tanıklığına başvurmak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine
    12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.