17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4812 Karar No: 2019/14276 Karar Tarihi: 13.11.2019
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/4812 Esas 2019/14276 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanıklar hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmişlerdir. Sanıkların birine mala zarar verme suçu için verilen ceza, çalınan eşyaya zarar verilmediği için hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Diğer sanıklara verilen hükümler ise yerindedir. Ancak, sanıkların etkin pişmanlık hükümleri bakımından mağdurun rızasının alınamaması sonucu gerekli tazminatın depo edilmesi gerektiği ve TCK'nun 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararının göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Son olarak, suçu birlikte işleyen sanıkların yargılama giderlerinin eşit şekilde alınması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır: 6217 Sayılı Yasa'nın 26. maddesi, 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na eklenen geçici 2. madde, 5271 sayılı CMK'nun 326/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 168/1-4. maddeleri.
17. Ceza Dairesi 2019/4812 E. , 2019/14276 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: 1)Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde: Hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçunun oluşacağı ancak olayda çalınan eşyaya zarar verildiğinden mala zarar verme suçunun unsurları oluşmadığından bu suça ilişkin kararın kesin nitelikte olması nedeniyle hukuka aykırılığın kanun yararına bozma yoluyla giderilebileceği olanaklı görülmüştür. Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktarları ve türlerine göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 Sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanıklar ... ve ..."ün temyiz istemlerinin 1412 Sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, 2)Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Sanıkların kamera görüntülerinden kimliklerinin tespit edilmesi üzerine soruşturma aşamasında motosikleti bıraktıkları yeri söyleyerek iadeyi sağladıkları, motosikletin hasarlı şekilde iade edildiği ve bu zarara ilişkin mağdurun herhangi bir tazmin talebinin bulunmadığı olayda motosikletin hasarlı şekilde iade edilmesi sebebiyle kısmi iadenin söz konusu olduğu, kısmi iade halinde sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 168/1-4. maddeleri gereği etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının bulunup bulunmadığı hususu mağdurdan sorularak, rızasının bulunması halinde TCK’nun 168/1. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin sanıklar hakkında uygulanması gerektiği, mağdurun rızasının bulunmaması halinde ise, mağdurun zararın giderilmesini istemediğini beyan etmesi karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 09.02.2016 tarih, 2013/735 Esas ve 2016/55 Karar sayılı kararı ile, katılan adına mahkeme veznesine zarar bedelinin sanıklar tarafından depo edilmesi sağlanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayini gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, 2)T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 3)Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin ""Ayrı ayrı"" yerine, "Eşit şekilde"" alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve ...’ün temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.