22. Hukuk Dairesi 2017/26077 E. , 2019/23601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 24.12.2009-21.04.2015 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, yıllık izin ücreti alacağının ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği ancak hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlenmiştir.
Öte yandan, Dairemiz uygulamasında, tanık beyanlarına göre ispatlanan fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları yönünden yapılan uygun makul bir oranda indirim ile ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bir kurala yer verilmediğinden ve ayrıca işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilinemediğinden, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirimlerden dolayı reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatı için 500,00 TL, ihbar tazminatı için 200,00 TL, yıllık izin ücreti için 100,00 TL olmak üzere toplam 800,00 TL talep etmiş olup; başkaca arttırımda bulunmamıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup; dava değeri toplam 800,00 TL olduğundan ve davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti AAÜT 13/2. maddesi uyarınca reddedilen miktarı geçemeyeceğinden mahkemece davalı lehine 800,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği halde maktu vekalet ücreti olan 1.800,00 TL"ye hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:
Hüküm fıkrasının 3. bendinde yazılı, “3)Karar tarihi itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesine göre 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerin hükümden çıkartılarak yerine “ 3) Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca ret edilen miktar üzerinden 800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine 18.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.