Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/98
Karar No: 2019/1838
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/98 Esas 2019/1838 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı ile davacı arasındaki ticari ilişki sebebiyle cari hesap alacağı bulunduğu ve davacı tarafından davalıya gönderilen toplam 55.108,95 TL miktarındaki iade faturalarının ispat edilemediği belirlenmiştir. Mahkeme, davalının sunmuş olduğu delillerin yeterli olmadığına karar vermiştir. Önceden tespit edilen davacının alacağından düşülen ancak davalının ispat edemediği alacağın mahsup edilmemesi sonucunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 122.102,32 TL miktarında alacaklı olduğuna karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Türk Ticaret Kanunu (TTK)
- İcra ve İflas Kanunu (İİK)
19. Hukuk Dairesi         2018/98 E.  ,  2019/1838 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    SAYISI : 2015/346-2016/737

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle cari hesap alacağının bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü"nün 2010/2568 sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin ödenmeyen bakiye 190.490,75-TL alacak üzerinden devamına, davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında 01/03/2009 tarihli atipik satış sözleşmesindeki esaslar uyarınca bir ticari ilişki bulunduğunu, sözkonusu sözleşmeye göre müvekkili kayıtlarının kesin delil olduğunu, müvekkili tarafından davacıya düzenlenmiş olan ve itiraz edilmediğinden kesinleşen faturalar olduğunu, cari hesap kat edilmeden alacak talep edilmesinin haksız olduğunu, müvekkili şirkette davacının iade konusu mallarının bulunduğunu, bunların bedelinin de düşülmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, bilirkişi kurulu kök raporu ve ek raporları birlikte değerlendirildiğinde, davacı ve davalı tarafından düzenlenen ve defterlerine kayıtlı bulunan faturaların taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olarak kesildiğinin taraflarca ispat edilemediği, her iki yanın ticari defterlerindeki kayıtlar dikkate alındığında, davacının kendi defter kayıtlarına göre davalıdan 190.490,75-TL alacaklı bulunduğu, davalının dayandığı faturalardan 68.388,43-TL"lik kısmının taraflar arasındaki sözleşmelere uygun ve kabul edilebilir olduğu, davacının kestiği toplam 55.108,95-TL miktarlı iade faturalarının ise ispat edilemediği, sonuç olarak davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 66.993,37-TL alacaklı bulunduğunun belirlendiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile davalının Bakırköy 11.İcra Müdürlüğü"nün 2010/258 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın dava konusu asıl alacağın 66.993,37-TL"lik kısmına yönelik olarak iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, 66.993,37-TL asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23/12/2014 günlü 2014/13728 -2014/18604 Es-Kar. sayılı ilamı ile “1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Davacının temyizi yönünden; davalı tarafından kesilen ve davacı defterlerine kaydedilmeyen, iskonto, ciro, gondol bedeli vb. faturaların sadece sözleşmede gösterilmesi ve davalı defterlerine kaydedilmiş olması bunların talep edilebileceği anlamına gelmez. Bu faturalarda gösterilen hizmetlerin ifa edildiğinin ayrıca davalı tarafından ispat edilmesi gerekir. Mahkemece, ispat yükünün davalıda olduğu dikkate alınarak, davalı delillerinin sorulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.3- Davalının temyizi yönünden; icra takibinde davacı %16 yıllık faiz istemiştir. Mahkeme kararında üst sınır bu miktarı aşmayacak şekilde avans faizine karar verilmesi gerekirken, %16 oranındaki faizin tahsiline yönelik icra takibinin devamına karar verilmesi yerinde görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi rapor ve ek raporlar neticesinde, davalının davalıya kestiği ancak davacı defterlerine kaydedilmeyen toplam 55.108,95 TL miktarlı iskonto, ciro, gondol bedeli vb. faturaların sadece sözleşmede gösterilmesi ve davalı defterlerine kaydedilmiş olmasının bunların talep edilebileceği anlamına gelmeyeceği, bu faturalarda gösterilen hizmetlerin ifa edildiğinin ayrıca davalı tarafından ispat edilmesi gerekeceği, ispat yükünün davalıda olduğu, davalının yazılı delil sunmadığı, teklif olunan yeminin davacı şirket yetkilisince eda edildiği, davalının kestiği faturalara konu alacağı ispat edemediği, önceden tespit edilen davacının 122.102,32 TL miktarlı alacağından düşülen, ancak davalının ispat edemediği kabul edilen 55.108,95 TL miktarındaki alacağın mahsup edilmemesi sonucunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 122.102,32 TL miktarında alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Mahkemece bozmaya uyulmuş ancak bozma kararı gereğince hüküm kurulurken matematiksel hata yapılmıştır. Dosya içerisindeki bilirkişi raporlarında davacının ticari defterlerine göre alacağının 190.490,75 TL olduğu, ancak bu alacağı oluşturan kalemlerden 55.108,95 TL’nin iade faturalarının toplamı olduğu tespit edilmiştir. Bu tutarın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ancak malların davalıya iade edildiği ispat edilemediğinden davacının tespit edilen alacağından bu tutarın düşülmesi gerekeceğinden davacının alacağının 135.381,80 TL (190.490,75 TL-55.108,95) olduğu anlaşılmıştır. Davalı defterlerinde kayıtlı olan hizmet faturaları yönünden bozmadan sonra yapılan tahkikatta bu hizmetin verildiği ispatlanamadığından bu tutara ilişkin fatura bedellerinin mahsubunun gerekmediği de anlaşıldığından davacının alacağının 135.381,80 TL olarak kabulüyle bu yönde hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçelerle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen sebeplerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 20/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi