Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6274
Karar No: 2019/5589
Karar Tarihi: 20.09.2019

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6274 Esas 2019/5589 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/6274 E.  ,  2019/5589 K.

    "İçtihat Metni"




    TALEP: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.05.2019 tarih ve 2019/52881 sayılı yazısı ile; Dairemizin 2018/1882 esas, 2018/2079 karar sayılı, 25.06.2018 tarihli kararı kapsamında; mahal mahkemesince tevdii kararına konu eksiklik ikmal edildiğinden, gereği için dosyanın gönderildiği anlaşılmakla;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.03.2018 tarih ve 2018/26781 sayılı yazısı ile;
    Hükümete karşı suç, yasaklanan bilgileri temin etme, Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet suçlarından sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 312/1, 58/9, 327/1, 334/1, 136/1, 43/1 ve 43/2. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis, 7 yıl 6 ay hapis, 2 yıl 8 ay hapis, 4 yıl 6 ay hapis ve 1 yıl 6 ay hapis ve 37 gün adli para cezaları ile cezalandırılmasına, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan beraatine ve sanığa ait tabancaların ve şarjörlerin karar kesinleştiğinde, ilgili mahalli mülki amirliğine teslimine ve tabanca ruhsatlarının iptalinin istenilmesine dair İstanbul (Kapatılan) 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.08.2013 tarihli ve 2009/191 esas, 2013/95 sayılı kararının Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 21.04.2016 tarihli ve 2015/4672 esas, 2016/2330 karar sayılı ilamı ile bozulmasını müteakip, dosyanın İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/16 esas sayısına kaydedilmesi üzerine, yapılan yargılama sırasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Memurluğunun 10.04.2017 tarihli ve 2017/867 sayılı silah ve mühimmatların İl Jandarma Komutanlığına teslim edilmesi talebinin kabulüne ilişkin İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğinin 21.04.2017 tarihli ve 2017/1563 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya kapsamına göre;
    Her ne kadar İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğince sanıklara ait silah ve mühimmatların İl Jandarma Komutanlığına teslim edilmesine karar verilmiş ise de; İstanbul (Kapatılan) 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.08.2013 tarihli kararında verilen karar kesinleştiğinde herhangi bir suçta kullanılmayan silah ve mühimmatların teslim edilmesi gerektiğine ilişkin hüküm kurulmasını müteakip, bu kararın Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 21.04.2016 tarihli ve 2015/4672 esas, 2016/2330 karar sayılı ilamı ile bozularak kesinleşmemesi ve yargılamanın devamı sırasında sanığa ait ruhsatlı silahların iadesine dair İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/16 esas sayılı ve 21.06.2017 tarihli ara kararı karşısında, yetkili olmayan İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğince sanığa ait silah ve mühimmatların İl Jandarma Komutanlığına teslim edilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 21.03.2018 gün ve 94660652-105-34-11736-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
    OLAY:
    İstanbul (Kapatılan) 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/191 esasına kayden görülen davada, Hükümete karşı suç, yasaklanan bilgileri temin etme, Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet suçlarından sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 312/1, 58/9, 327/1, 334/1, 136/1, 43/1 ve 43/2. maddeleri uyarınca mahkumiyetine, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan beraatine ve sanığa ait tabancaların ve şarjörlerin karar kesinleştiğinde ilgili mahalli mülki amirliğine teslimine ve tabanca ruhsatlarının iptalinin istenilmesine dair anılan mahkemece verilen 05.08.2013 tarih ve 2013/95 sayılı karar, temyizen yapılan inceleme neticesinde Dairemizin 21.04.2016 tarih ve 2015/4672 esas, 2016/2330 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Bozma sonrasında dava dosyası İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/16 esasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmekte iken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının (Emanet Memurluğunun) 10.04.2017 tarihli ve 2017/867 sayılı talebine istinaden İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğinin 21.04.2017 tarihli ve 2017/1563 değişik iş sayılı kararı ile 22.03.2017 tarihli Tahsis Komisyonu kararı ile tahsisi uygun görülen ve Asyş.0410-19661-17/Asyş.Suç Ks çizelgesinde bulunan sanıklara ait silah ve mühimmatın İl Jandarma Komutanlığına teslim edilmesine karar verilmiş, ancak İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi de 21.06.2017 tarihli ara kararı ile sanığa ait ruhsatlı silahların iadesine karar vermiştir.
    Adli emanetin 2008/932 sıra numarasında, 380 kalibre Smith Wesson marka RAF821 seri nolu tabanca ve şarjörünün, 9 mm çaplı Walther marka 011363 seri nolu tabanca ve şarjörünün, 357 kalibre çaplı Colt marka VK9148 seri nolu tabanca ve şarjörünün, 9 mm çaplı Sig Sauer marka U607549 seri nolu tabanca ve şarjörünün kaydının bulunduğu, İstanbul İl Jandarma Komutanlığına tahsis edilen 66 kalem malzeme çizelgesinin 51. sırasında 9 mm çaplı Sig Sauer marka U607549 seri nolu tabancanın bulunduğu ve adli emamet malzemesi senedinin 27 sırasında teslim edildiği, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne tahsis edilen 160 kalem malzeme çizelgesinin 65. sırasında 9 mm çaplı Walther marka 011363 seri nolu tabancanın bulunduğu ve adli emamet malzemesi senedinin 216. sırasında tesliminin sağlandığı, 380 kalibre Smith Wesson marka RAF5821 seri nolu tabanca ve şarjörünün, 357 kalibre çaplı Colt marka VK9148 seri nolu tabancanın 21.07.2017 tarihli teslim tutanağı ile sanık ..."a teslim edildiği görülmektedir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.05.2018 tarih ve 2018/26781 sayılı talebi Dairemizin 25.06.2018 tarih, 2018/1882 Esas, 2018/2079 sayılı kararı ile, İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğinin 21.04.2017 tarihli 2017/1563 değişik iş sayılı kararına dair tebligat evrakının ve kararın bu yolla kesinleştiğine dair şerhin temini hususunda tevdii edilmiştir.
    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 31.10.2018 tarih ve 2017/23937 C.M. sayılı yazısı ile İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığından bahse konu eksikliğin giderilmesi istenmiştir.
    İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı 08.11.2018 tarih ve 2017/16 esas sayılı yazısı ile belirtilen kararın Sulh Ceza Hakimliğince tebliğ edilmesi gerektiğinden bahisle istem evrakını işlemsiz iade etmiştir.
    Bu kez İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 09.11.2018 tarih, 2017/23937 C.M sayılı yazısı ile İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğinden Yargıtay ilamı doğrultusunda işlem yapılmasını talep etmesi üzerine,
    İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğinin 20.11.2018 tarih, 2017/1563 D. İş sayılı yazısı ile özetle; belirtilen kararın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Memurluğunun 2017/867 Muh. sayılı talebine istinaden verildiğini, talep yazısı ekinde bulunan evrak dışında başkaca evrakın bulunmadığını ayrıca soruşturma numarasının da hakimlikte bulunan bilgi ve belgeler arasında yer almadığından bilinemediğini belirterek karar ve bulunan talep yazısı ve eklerinin Cumhuriyet Başsavcılığına iade edildiği görülmektedir. Ayrıca 03.01.2018 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Duruşma Savcıları Bürosunun 2017/2167 Sav. Muh. sayılı yazısı ile dosyanın tamamının UYAP üzerinden taranarak gönderilmesinin istenildiği, 05.01.2018 tarihli aynı içerikli yazı ile UYAP ortamında dosyanın gönderildiği görülmüştür.
    Akabinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Bürosunun 22.11.2018 tarih, 2017/23937 C.M. sayılı yazısı ile Cumhuriyet Savcılığı Emanet Memurluğundan kararın ilgililere tebliğ edilip kesinleşme şerhli bir örneğinin gönderilmesi istenilmiş, Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Memurluğunun 22.11.2018 tarih, 2018/2677 Muh. sayılı yazısı ile de özetle; mahkeme ile yapılan görüşmede o tarihte suç üstü değişik iş nöbetçisi olduklarının, bu tarz kararların kesinleşmelerinin olmayacağının, karara yedi gün içerisinde yapılan bir itirazın da bulunmadığının, karardan 43 gün sonra emanete kayıtlı eşyaların İ1 Jandarma Komutanlığına teslim edildiğinin, Emanet Memurluğunun tebliğ görevinin olmadığından gereğinin yapılamadığının bildirildiği, 2018/2679 Muh. sayılı, 22.11.2018 tarihli yazı ile de tüm yazışma evraklarının gönderildiği görülmüştür.
    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Bürosunun 23.11.2018 tarih 2017/23937 C.M. sayılı yazısı ile İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğinden, kararın tebliğ edilip edilmediği, kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesi üzerine, Hakimlikçe 26.11.2018 tarihli, 2017/1563 Değişik iş sayılı yazı ile tebliğ işlemlerinin savcılıktan sorulması gerektiği, suçüstü nöbetçisinden talep edilen taleplere karşı verilen kararlarda kesinleşme işlemlerinin hakimlik tarafından yapılmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Bu defa İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Bürosunun 12.12.2018 tarih 2017/23937 sayılı yazısı ile İstanbul Cumhuriyet savcısından kararın ilgililere tebliğine ilişkin tebligat evrakının eklenerek ve bu yolla kesinleştiğinin ilgili hakimlikçe anılan karara şerhinin temini istenerek gönderilmesi talep edilmiş 21.12.2018 tarih, 2018/3595 Sav. Muh. sayılı karara yönelik itiraz hakkının bulunduğu hususunda, süre ve başvuru yapılacak mercileri belirtir Cumhuriyet Başsavcılığı yazısı ekinde, tebliğ için İzmir milletvekili olan sanık ..."a gönderilen karar TBMM Halkla İlişkiler Binasında 24.12.2018 tarihinde sekreterine tebliğ edilmiştir.
    Sanık ... müdafii Av. ... tarafından karara yönelik 27.12.2018 havale tarihli dilekçe ile yapılan itiraz üzerine, İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğinin 10.01.2019 tarih, 2017/1563 Değişik iş sayılı kararı ile; "Karara konu ekli listede çok sayıda tabanca ve tüfek bulunduğu, itiraz edenin dilekçesi incelendiğinde, listede yer alan itiraz edene ait olduğunu belirtir silaha ilişkin seri no ve silahın kendisine ait olduğunun tespitine yarar bilgiyi sunmadığı" gerekçesi ile kararın usul ve yasaya uygun olduğundan düzeltilmesine yer olmadığına dair karar verilerek dosyanın itiraz mercii olan İstanbul l. Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmesine karar verilmiştir.
    İstanbul l. Sulh Ceza Hakimliği ise, 15.01.2019 tarih ve 2019/250 Değişik iş sayılı kararı ile de 6136 sayılı Kanunun 680 sayılı KHK"nın 30 maddesi ile eklenen ek 12 maddesine ve 5271 sayılı CMK"nın 131/1 maddesine atıf yapılarak özetle; "İtirazda bulunan sanık ... hakkındaki yargılamanın İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/16 esas sayılı dosyasında halen devam ettiği, kovuşturması devam eden bir dava dosyasına ait emanet eşyanın iadesine ilişkin kararın yargılamayı yapan mahkemece verilebileceği, bu mahkeme dışında herhangi bir mahkeme veya hakimlik tarafından karar verilemeyeceği" gerekçesi ile itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına, itiraz ve talebin değerlendirilerek karara bağlanması amacı ile dosya ve dilekçenin İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
    İstanbul Duruşma Savcıları Bürosunun, Savcılık Bakanlık Bürosuna yazdığı 06.02.2019 tarih, 2018/3595 Sav. Muh. sayılı yazı ile itiraz konusunda İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından henüz bir kararın verilmediği bildirilmiştir.
    İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı tarafından yazılan, 11.02.2019 tarih ve 2017/16 esas sayılı yazıda özetle; "Bu hususta Cumhuriyet savcısından alınan mütalaada -Dosya kapsamında sanığın kendisinden ele geçirilen silahı hakkında iade talebinde bulunduğu anlaşılmakla; sanıktan ele geçirilen emanet eşyası hakkında verilip kesinleşen bir karar bulunmadığı dosya kapsamında yapılan inceleme ile anlaşılmakta olduğundan, sanık hakkında devam eden yargılama dosyası kapsamında 30.11.2018 tarihli beraat mütaalası verildiği de değerlendirildiğinde, iş bu esas hakkında mütalaaya ek olmak üzere beraatine ilişkin mütalaa talebinde bulunan sanık ..."dan ele geçirilen, emanet eşyaların sahibine iadesine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur şeklindedir. Mahkememizce 21.06.2017 tarihli celsenin 15 nolu ara kararıyla sanık ..."ın ruhsatlı silahlarının iadesine karar verilmiştir. Bu nedenle mahkememizce bu konuda başkaca bir karar verilmesinin gereği ve anlamı yoktur. Kovuşturma aşamasında yargılaması devam eden konuyla ilgili Sulh Ceza Hakimliğinin karar vermesi yasal değildir. Sulh Ceza Hakimliklerinin kararlarının itiraz mercii de Ağır Ceza Mahkemeleri değildir. Mahkememizin anılan 21.06.2017 günlü duruşma ara kararı gereğince işlem yapılmalıdır. Gereği Bilgilerinize rica olunur." denilmektedir.
    Bu safahat sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 29.03.2019 tarihli kanun yararına bozma talebi ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne hitaben yazılan yazısında süreçte yapılan işlemler anlatılıp yapılan itirazdan sonuç belirtilerek İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğinin 12.04.2017 tarih ve 2017/1563 D. iş sayılı kararı aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilmesi gerektiğinden bahisle dosyanın Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderildiği görülmüştür.
    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08.05.2019 tarihli 94660652-105-34-11736-2017-kyb sayılı yazısı ile de eksik hususların ikmal edildiği belirtilen dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı vasıtasıyla dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
    KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
    Dairemizce çözülmesi gereken uyuşmazlık, yargılaması devam eden dava dosyası kapsamında adli emanette bulunan silahların, 6136 sayılı Kanunun ek 12. maddesi uyarınca tahsisine yönelik Sulh Ceza Hakimliğince verilen kararın hukuka uygun olup olmadığına ilişkin ise de öncelikle anılan kararın kanun yararına bozma olağanüstü kanun yoluna konu olup olamayacağının tartışılması gerekmektedir.
    HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
    Ayrıntıları, 14.11.1977 tarih, 3-2 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen istikrar kazanmış kararlarında (03.04.2012 tarih, 2011/10-438-2012/141 sy. 10.5.2011 tarih, 6-80-90 sy, 14.12.2010 tarih, 4-210-259 sy, 15.6.2010 tarih, 9-117-146 sy. 23.6.2009 tarih, 9-30-177 sy. gibi) açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde, olağanüstü bir kanun yolu olarak düzenlenen kanun yararına bozma ile; hakim ya da mahkemelerce verilen ve temyiz veya istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar yahut hükümlerdeki gerek maddi gerekse usule ilişkin hukuka aykırılıkların hem ilgilisi hem de toplum açısından giderilmesi ile ülkede uygulama birliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ancak kesin kararlara karşı kabul edilmesi nedeniyle bu amaçlara hizmet etmeyen, sadece yapılan uygulamanın hatalı olduğunun tespiti ile yetinilmesi sonucunu doğuran hukuka aykırılıkların bu yolla giderilmesinde kanun yararı olmadığı gibi bu durumda kesin hükmün otoritesi de sarsılacaktır. Aynı nedenlerle olağan kanun yollarına göre, kapsamının dar ve sınırlı olması, hukuka aykırılığın, davanın özüne ve cezaya esaslı bir şekilde etki etmesi, tüm hukuka aykırılıkların bir defada giderilmesi gerekmektedir.
    Hakim ya da mahkeme tarafından değiştirilmesi, geri alınması her zaman mümkün olan kararlarda kanunun aradığı kesinlikten bahsedilemez. Esasen hukuki değer taşımayan kararlar da kanun yararına bozma yasa yolu ile incelenemez. Ciddi boyuta ulaşmayan, maddi meseleye ilişkin olan, hakimin kanaat ve takdir yetkisi
    kapsamında kalan hususlar ile infaz aşamasında, soruşturma ya da kovuşturma safhasında alınacak bir kararla giderilebilecek nitelikte olanlar gibi başka bir yol ve yöntemle giderilmesi mümkün olan hukuka aykırılıkların kanun yoluna bozma konusu olamayacağı kabul edilmektedir.
    Konu ile ilgili hukuki düzenlemeler şöyledir:
    5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun:
    Sulh ceza hâkimliği
    Madde 10- (Değişik: 18/06/2014-6545/48 md.)
    Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla sulh ceza hâkimliği kurulmuştur.
    İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde birden fazla sulh ceza hâkimliği kurulabilir. Bu durumda sulh ceza hâkimlikleri numaralandırılır. Müstakilen sulh ceza hâkimliğinde görevlendirilen hâkimler, adli yargı adalet komisyonlarınca başka mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemez.
    Sulh ceza hâkimliğinde bir yazı işleri müdürü ile yeteri kadar personel bulunur.
    Sulh ceza hâkimliği, her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur.
    Sulh ceza hâkimliği bulundukları il veya ilçenin adı ile anılır.
    Sulh ceza hâkimliğinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adli yönden bağlanan ilçelerin idari sınırlarıdır.
    Ağır ceza mahkemeleri ile büyükşehir belediyesi bulunan illerde, büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki il ve ilçenin adı ile anılan sulh ceza hâkimliğinin yargı çevresi, il veya ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.
    Coğrafi durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak bir sulh ceza hâkimliğinin kaldırılmasına veya yargı çevresinin değiştirilmesine, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir.
    6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun
    Ek Madde 12- (Ek: 2/1/2017-KHK-680/30 md; Değiştirilerek kabul: 1/2/2018-7072/29 md.)(Ek Madde 12- (Ek: 2/1/2017-KHK-680/30 md.; Değiştirilerek kabul: 1/2/2018-7072/29 md. 06.01.2017 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.)
    Terör veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen ya da 21.03.2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları sebebiyle elkonulan, milli savunma veya iç güvenlik hizmetleriyle doğrudan ilgili silah, mühimmat, araç ve gereç ile sarf malzemesinin delil olarak saklanmasına gerek bulunmaması halinde, bu eşyaların Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsis edilmesi, mahallin en büyük mülki amiri tarafından soruşturma evresinde hakim veya kovuşturma evresinde mahkemeden talep edilebilir. Talep üzerine verilen kararlara karşı itiraz edilebilir. Soruşturma veya kovuşturma sonunda el konulan iadesine karar verildiği takdirde iadenin konusunu rayiç değer oluşturur. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet, İçişleri, Maliye ve Milli Savunma Bakanlıklarınca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
    Milli Savunma veya İç Güvenlik Hizmetleriyle Doğrudan İlgili Silah, Mühimmat, Araç ve Gereç ile Sarf Malzemesinin Tahsisine İlişkin Yönetmelik:
    Amaç ve kapsam
    MADDE 1 - (1) Bu Yönetmelik terör veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen ya da 21.03.2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar sebebiyle el konulan veya adli emanette bulunan, millî savunma veya iç güvenlik hizmetleriyle doğrudan ilgili silah, mühimmat, araç ve gereç ile sarf malzemesinin Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsis edilmesi ve rayiç değerinin tespiti ile ödenmesine ilişkin usul ve esasları kapsar.
    Dayanak
    MADDE 2 - (1) Bu Yönetmelik, 10.07.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun Ek 12"nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
    Mülki amirin tahsis talebi
    MADDE 7 - (1) Komisyonun tahsisi için talepte bulunulmasını uygun bulduğu eşya hakkında ilgili Vali tarafından derhâl hâkim veya mahkemeden Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla tahsis talebinde bulunulur.
    (2) Talepte, eşyanın bulunduğu yer veya depo, soruşturma veya kovuşturma dosya numarası, varsa adli emanet kayıt numarası, eşyanın hangi kuruma tahsisinin talep edildiği gibi hususlar yer alır.
    Tahsis kararı ve işlemi
    MADDE 8 - (1) Hakim veya mahkemece tahsis talebi hakkında ivedilikle karar verilir.
    (2) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen tâhsis talebinin kabulü veya reddi kararlarına karşı talepte bulunan Vali, Cumhuriyet savcısı ve dosyanın tarafları itiraz edebilir. İtirazlar hakkında ivedilikle karar verilir.
    (3) Hâkim veya mahkemenin verdiği karar doğrultusunda tahsis işlemi gerçekleştirilir.
    5271 sayılı Kanun:
    Görev
    Madde 3 -(1) Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir.
    (2) (Ek: 26.06.2009 - 5918/6 md.; Mülga:2/7/2018-KHK/700/159 md.)
    Re"sen görev kararı ve görevde uyuşmazlık
    Madde 4 - (1) Davaya bakan mahkeme, görevli olup olmadığına kovuşturma evresinin her aşamasında re"sen karar verebilir. 6"ncı madde hükmü saklıdır.
    (2) Görev konusunda mahkemeler arasında uyuşmazlık çıktığında, görevli mahkemeyi ortak yüksek görevli mahkeme belirler.
    Görevli olmayan hâkim veya mahkemenin işlemleri
    Madde 7 - Yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemler hükümsüzdür.
    Elkonulan eşyanın iadesi
    Madde 131 - (1) Şüpheliye; sanığa veya üçüncü kişilere ait elkonulmuş eşyanın, soruşturma ve kovuşturma bakımından muhafazasına gerek kalmaması veya müsadereye tabi tutulmayacağının anlaşılması halinde, re"sen veya istem üzerine geri verilmesine Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından karar verilir. İstemin reddi kararlarına itiraz edilebilir.
    İtiraz olunabilecek kararlar
    Madde 267 - (1) Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.
    İtiraz usulü ve inceleme mercileri
    Madde 268 - (l) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35"inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263. madde hükmü saklıdır.
    (2) Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.
    (3) İtirazı incelemeye yetkili merciler aşağıda gösterilmiştir:
    a) (Değişik: 18.06.2014-6545/74 md.) Sulh ceza hâkimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hâkimliğinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen hâkimliğe; son numaralı hâkimlik için bir numaralı hâkimliğe; ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine; ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine aittir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; kanun yararına bozma istemine konu ve itirazı kabil İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğinin 21.04.2017 tarih, 2017/1563 Değişik iş sayılı kararına vaki itiraz ile ilgili olarak verilen, gerek İstanbul l. Sulh Ceza Hakimliğinin 15.01.2019 tarih ve 2019/250 Değişik iş sayılı karar verilmesine yer olmadığına dair kararının gerekse İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının 11.02.2019 tarih, 2017/16 esas sayılı kararı/yazısının itirazın esası yönünden bir inceleme ve uyuşmazlığı çözen hüküm içermemesine, itiraz mercileri arasındaki görev ihtilafının olağan yasal yol ve yöntemlerle çözülmesi gereğinin de yerine getirilmediğinin görülmesine nazaran talebe konu kararın henüz kesinleşmediği tartışmadan vareste olmakla kanun yararına bozmaya konu olamayacağından istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.03.2018 tarih ve 2018/26781 sayılı İstanbul 12. Sulh Ceza Mahkemesinin 12.04.2017 tarih ve 2017/1563 Değişik İş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
    Usuli işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi