18. Hukuk Dairesi 2015/5362 E. , 2015/7208 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ... Mahallesi 998 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davalı... aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Fen bilirkişi rapor ve krokisinde dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 27,88 m² lik ve (B) harfi ile gösterilen 35,31 m² lik bölümlerine yaya kaldırımı ve asfalt yapılarak fiilen el atıldığı belirtilen kısımlar yönünden yapılan incelemede;
a-Aynı taşınmazın paydaşı tarafından açılan ve Dairemizce daha önce temyiz incelemesi yapılan... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/167 Esas 2014/206 Karar (Daireninin 2014/12324 Esas 2014/1073 Karar) sayılı dosyasında yer alan 15.11.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen toplam 60,88 m² lik kısımlardaki el atmanın ortadan kaldırıldığının açıklandığı ve mahkemece imar planında resmi kurum alanında kalan dava konusu taşınmazdaki fiili el atmanın ortadan kaldırılması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve Dairemizce bu kararın onandığı anlaşılmış olup, dava konusu taşınmaza fiilen el atılıp atılmadığı, el atmanın devam edip etmediği hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak bu dosyalarla çelişki oluşturmayacak şekilde değerlendirme yapılması gerektiği dikkate alınmadan yetersiz araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
b-Dava konusu taşınmaza emsal alınarak incelenen ...Mahallesi 598 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro parseli, dava konusu taşınmazın ise dava tarihi itibariyle 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 18. maddesine göre imar uygulamalı imar parseli niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bursa gibi büyük şehirlerde yukarıda açıklanan bu özellikler itibarıyla dava konusu taşınmaza daha yakın konumda ve benzer imar durumuna sahip taşınmaz satışlarının bulunması mümkün olduğu halde, dava konusu taşınmaz ile yukarıda açıklanan özellikler itibarıyla benzer nitelikleri taşımayan 598 ada 6 parselin satışının somut emsal alınması ve böylece dava konusu taşınmazın belirlenen m² değerine %35 düzenleme ortaklık payı ilave eden rapora göre hüküm kurulması,
2-Fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 27,88 m² lik ve (B) harfi ile gösterilen 35,31 m² lik bölümleri dışında kalan 4.507,81 m² lik kısmın fiilen el atılan bölümlerle proje bütünlüğünün de bulunmadığı ve bu alana fiilen el atılmadığı anlaşıldığına göre;
Uygulama ve öğretide kamu idarelerinin, kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında tek yanlı irade açıklamalarıyla kamu hukuku esaslarına dayanarak ilgililerin hukuki durumlarını etkileyecek şekilde yaptıkları işlemlerin idari işlem, görev ve yetki alanlarına giren konularda hukuka uygun olarak yaptığı fiiller ile bu görevleriyle ilgili hareketsiz kalmaları idari eylem olarak tanımlanmaktadır. Somut olayda idarenin icra yetkisini hukuka aykırı olarak kullanması olarak nitelendirilebilecek fiili el atma durumu söz konusu olmadığına göre, 3194 sayılı İmar Kanunu"nun ilgili maddeleri uyarınca tek yanlı idari işlemle düzenlenen imar planları ve bu planlara dayanılarak yapılan işlemlerin idari nitelik taşıdığı, söz konusu imar planlarının zamanında uygulamaya geçirilmemesi durumunun da idari eylem olarak kabulünün gerektiği kabul edilmektedir.
Yukarıda açıklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak açılan davalarda, görev itirazında bulunulması ve olumlu görev uyuşmazlığı çıkması üzerine durum Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından değerlendirilmiş ve 09.04.2012 gün 2011/238 Esas 2012/63 Karar ve 2012/41 Esas 2012/77 Karar sayılı kararlarında fiili el atmanın bulunmadığı durumlarda idari yargı yerinin görevli bulunduğuna oybirliği ile karar verilmiştir.
Ayrıca 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesi 10. fıkrasında da “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 03/05/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Bu nedenle; davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri bu bölüm yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.