16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/162 Karar No: 2018/328 Karar Tarihi: 29.01.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/162 Esas 2018/328 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2017/162 E. , 2018/328 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 158 ada 13 parsel sayılı 435,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ..., tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış ve mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, 7. Hukuk Dairesi"nin 22.11.2012 tarih ve 2012/2002-8291 Esas, Karar sayılı ilamı ile keşif giderlerinin yatırılması için yöntemine uygun makul süre verilmesi, kesin süre içerisinde keşif harç ve masraflarının yatırılması halinde taşınmaz başında keşif yapılması ve tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur. Yargılama sırasında; ... aynı tapu kaydına dayanarak davaya müdahil olmuş, ayrıca davacılar ... ve müşterekleri tarafından yine aynı tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan dava da iş bu dosya ile birleşmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 158 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacılar murisi ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazın yaklaşık 15 yıldır davalı ..."ın kullanımında olduğu, ancak taşınmazın evvelinde davacıların murisi ..."a ait olduğunun davalının dayanağı olan tapu kaydından açıkça anlaşıldığı, zira davalının dayanağı olan tapu kaydının davalı adına tespit gören 158 ada 16 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı, uygulanan tapu kaydının çeper olarak okunan hududunun halen zeminde mevcut olan 158 ada 13 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu olmayan 158 ada 16 parsel sayılı taşınmaz arasında bulunan eski taş çeper olduğu, tespit bilirkişi beyanları dikkate alındığında davalı tarafça 20 yılı aşkın süredir taşınmazda bir kullanımın bulunmadığı, dolayısıyla davalı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile mülkiyetin kazanılması şartlarının oluşmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı tarafın dayandığı 7.11.1938 tarih ve 86 sıra numaralı tapu kaydı çekişmeli taşınmaz ile komşu durumda bulunmayan dava dışı 158 ada 1, 2 ve 12 parsel sayılı taşınmazlara davacılar adına revizyon görmüş olduğu gibi, dosya kapsamı ile de tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsamadığı belirlenmiştir. Diğer taraftan toplanan delillere göre de davacılar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlikle kazanım koşullarının lehlerine gerçekleştiğini de ispat edememiştir. Hal böyle olunca; davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.