Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9795 Esas 2016/2152 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9795
Karar No: 2016/2152
Karar Tarihi: 11.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9795 Esas 2016/2152 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar müşterek kefil olarak imzaladıkları genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmediği gerekçesiyle başlatılan icra takibinin durdurulması için itirazda bulunmuşlardır. Mahkeme, borcun alacağı teminat altına alındığı için öncelikle rehne müracaat edilmesi gerektiğini belirtmiş, bu nedenle kefillerin sorumlu oldukları miktarın tespit edilerek yargılama giderleri ve fer'ileri yönünden karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Hüküm davacı banka yararına BOZULMUŞTUR.
İİK 45. Madde: Rehin, kambiyo senetleri, çekler ve benzeri belgeler hariç olmak üzere, alacağın tahsilinde öncelikle rehne müracaat edilir.
19. Hukuk Dairesi         2015/9795 E.  ,  2016/2152 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı .... arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, davalıların sözleşmeleri müşterek kefil müteselsil borçlu sıfatıyla imzaladığını, kullanılan kredi borçları ödenmediğinden alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, müvekkillerine tebliğ edilen ödeme emrinde müvekkillerinin ismi yer almadığından usulüne uygun yapılmış bir takip bulunmadığını, müvekkilleri aleyhine takip konusu yapılan taşıt kredisi borcunun 14/06/2013 tarihinde ödenerek kapatıldığını, genel kredi sözleşmesine konu borca ilişin yapılan kısmi ödemelerin icra dosyasına yansıtılmadığını, davacı banka ile müvekkili arasında borcun tekrar yapılandırılarak faiz oranının düşürüldüğünü savunarak, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konusu alacağın dava tarihinden sonra tamamen tahsil edildiğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, mevduat rehni ile teminat altına alınan alacağın tahsili için öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerektiği, davacının alacağını mevduat rehninden tahsil yoluna gitmeden davalı kefiller aleyhine icra takibine girişmekte haksız olduğu gerekçesiyle davacının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına, davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava dışı borçlu .... İle davacı banka arasında 23/08/2011 ve 06/10/2011 tarihlerinde imzalanan kredi sözleşmesini davalılar kefil olarak imzalamışlardır. Kredi borcunun ödenmesinde yaşanan aksaklıklar nedeniyle kredi borçlusunun talebi üzerine borç yeniden yapılandırılmış ve bu arada dava dışı 3. kişi adına açılan mevduat hesabı üzerinde kredi borcunun teminatı olmak üzere rehin konulmuştur. İİK 45. maddesi uyarınca alacağın tahsilinde öncelikle rehne müracaat asıl borçlu yönünden hüküm ihtiva eder. Diğer yandan bankanın geciken taksitler yönünden borçluya ödeme için atıfet tanınmış olması ve rehne müracaat etmemiş olması aleyhine değerlendirilemez.
    Bu durumda kefillerin kefalet limiti kapsamında borçtan sorumlu oldukları ve icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın alacağının belirlenmesi kefillerden talep edebileceği miktar tespit edildikten sonra alacağın yargılama sırasında tahsil edildiği dikkate alınarak yargılama giderleri ve fer"ileri yönünden karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı banka yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.