İtirazla ilgili Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesinin 15.01.2018 tarihli
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER
Sanık ... hakkında İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi 15/01/2018 gün ve 2017/313 esas - 2018/6 sayılı kararı ile sanığın eylemini sabit bularak 5237 sayılı TCK"nın 188/3, 52, 53, 63, 54. maddeleri uyarınca, 10 yıl hapis ve 100 TL APC, hak yoksunluğu, mahsup ve müsadereye karar verildiği; kararın süresi içinde istinaf yoluna başvurulduğu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 15/10/2018 tarihli ve 2018/990 esas - 2018/153 karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Sanık müdafiinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Ceza Dairesinin hükmüne karşı temyiz yasa yoluna başvurması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 12/01/2019 tarih, 2018/95876 sayılı tebliğname ile, "Sanık müdafiine 24/10/2018 tarihinde tebliğ edilen hükmün, sanık müdafii tarafından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kanuni temyiz süresininden sonra 14/11/2018 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 296 ncı maddesi gereğince reddi" talep edilmiştir.
Yargıtay 10 uncu Ceza Dairesi, temyiz incelemesi sonucunda, 14/03/2019 gün ve 2019/218 Esas-2019/1599 Karar sayılı ilamı ile "14/10/2018 tarihinde tebliğ edilen hükmün, CMK’nın 05.08.2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 291/1. maddesinde belirtilen onbeş günlük yasal temyiz süresinden sonra sanık müdafii tarafından 14/11/2018 tarihinde temyiz edilmesi" nedeniyle temyiz isteminin reddine karar vermiştir.
Sanık müdafii, 11/04/2019 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinin süresinde olduğunu, itiraz talebinin kabul edilerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında;
"" İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17 inci Ceza Dairesinin 15/10/2018 tarih, 2018/990
esas ve 2018/153 karar sayılı kararı sanık ve müdafiinin yokluğunda verilmiş olup, anılan karar sanık müdafiine 24/10/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
UYAP kayıtlarının incelenmesinde; sanık müdafinin 08/11/2018 tarihli temyiz dilekçesinin, aynı tarihte imzalayarak mahkeme kaleminin ekranına düştüğü anlaşılmakla, temyiz isteminin süresinde olduğu tespit edilmiştir."" denilerek, Dairemizin sanık hakkındaki red kararının kaldırılarak, söz konusu kararının onanması istenmiştir.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Uyap üzerinde yapılan incelemede sanık müdafii tarafından 08/11/2018 tarihinde temyiz dilekçesinin verildiği anlaşıldığından tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük temyiz süresi içerisinde dilekçenin verilmiş olması sebebiyle temyizin süresinde olduğu görülmüştür.
Sonuç olarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
E) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2- Dairemizin 14.03.2019 tarihli, 2019/218 esas ve 2019/1599 karar sayılı red kararının KALDIRILMASINA,
3- Sanık hakkındaki hükmün incelenmesi:
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesinden sonra, sanığın tutuklu bulunduğu İzmir 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla gönderdiği 16/05/2019 tarihli dilekçesi ile “Yargılama sonucunda 10 yıl hapis cezası aldım, dosyam Bölge İstinaf mahkemesine gitmiş yapılan inceleme sonucunda dosyam onaylanmıştır, lakin avukatım bilgim olmadan itirazda bulunup Yargıtay"a göndermiştir, ben dosyamın onaylanmasını istiyorum” şeklindeki talebi üzerine sanığın bulunduğu cezaevine temyizden vazgeçme iradesinin sorulması için yazılan yazıya istinaden sanığın İzmir 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünce tutanak altına alınan 22/05/2019 tarihli “Temyiz isteminden vazgeçiyorum” şeklindeki beyanının temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, sanık hakkındaki hükmün temyizden vazgeçme nedeniyle İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, dosyanın İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verilmesine 30/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.