16. Hukuk Dairesi 2015/19754 E. , 2018/324 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Köyü çalışma alanında bulunan ve 2008 yılında yapılan kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün, miras bırakanı ...adına tespit ve tescil edilen 160 ada 2 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu öne sürerek tereke adına dava açmış, yargılama sırasında ise ... terekesine temsilci olarak tayin edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 160 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 106,85 metrekare olarak görünen yüzölçümüne fen bilirkişileri...ve ....nın 02.12.2014 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 68,35 metrekare yüzölçümündeki kısmın dahil edilerek taşınmazın 175,20 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, taşınmazın niteliği ve kullanım durumunun belirlenmesi hususunda ziraat bilirkişiden rapor alınmamış, dava tescil isteğine ilişkin olduğu halde yasal ilanlar da yapılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişi ve ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından temyize konu taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı, sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, ziraat mühendisi bilirkişiden çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliği, taşınmazın kullanılıp kullanılmadığı, kullanılıyor ise ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, kullanılmıyor ise ne kadar süredir kullanılmadığı, toprak yapısı, eğimi konusunda ayrıntılı ve gerekçeli, taşınmazın fotoğrafını da içeren rapor alınmalı, fotoğraflar üzerinde temyize konu taşınmaz bölümü gösterilmeli, mahkeme hakimince yapılan gözlem keşif tutanağına aynen yansıtılmalı, TMK"nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanakları dosya arasına konulmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; tescil harici bırakılan taşınmazlar hakkında açılan davalarda 4721 sayılı TMK"nın 713/3 maddesi uyarınca ... ve ilgili kamu tüzel kişilerinin yasal hasım oldukları, dolayısıyla aleyhlerine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmedilemeyeceği halde davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.