20. Hukuk Dairesi 2018/2633 E. , 2018/6326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ...-... mah/köyü, ... mevkii 459 ada 3 parsel sayılı 3.877,66 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi gereğince, davalı Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., imar - ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kadastro tespitinin iptali ve kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine; 459 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09/04/2013 gün ve 2012/15065 E. - 4102 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "İncelenen dosya kapsamına, dosyadaki bilirkişi raporlarına göre, yörede 1969 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresi paftasında "çalılık" belirtmesi yapılarak tesbit dışı bırakılmış, 1998 yılında yapılan ... kadastrosu çalışmalarında ise ... sınırları dışında gösterilmiş ve bu işlemler itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu, arazi kadastrosu sırasında çalılık olarak tespit dışı bırakılan bir yer üzerindeki zilyetliğe, yörede yapılacak ... kadastrosu sonucu tahdit dışında bırakılma tarihinden itibaren değer verilebileceği, tahditten önce sürdürülen zilyetliğin değerlendirilemeyeceği, somut olayda ise, ... kadastrosu işleminin 1998 yılında kesinleştiği belirtilerek bu tarihten dava tarihine kadar kanunda belirtilen 20 yıllık olağanüstü kazandırıcı zamaşımı zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
6831 sayılı Kanunun 1/J maddesine göre toprak muhafaza karakteri taşımayan makilik - fundalık ile örtülü yerler ... sayılmazlar. Bu nedenle, 3402 sayılı Kanunun 17. maddesine göre ... sayılmayan bu gibi yerlerin imar - ihya ve zilyetlikle kazanılması mümkündür.
Bilirkişi raporuna göre, taşınmazın öncesinin çalılık ve eğiminin %2-3 olduğu bildirildiğine göre, makilik kavramı içerisinde yeralan çalılık alanlardan eğimi % 12"den düşük olanların toprak muhafaza karakteri taşıdığından sözedilemez. Bu durumda, toprak muhafaza karakteri taşımayan çalılık alanlar esasen ... sayılmıyacağından, bu tür yerlerde sürdürülen zilyetliğin başlangıç tarihinin ... kadastrosunun kesinleştiği tarihten değil, tespit dışı bırakıldığı tarihten başlayacağı dikkate alınmalıdır. Mahkemece, tahdidin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi dolmadığı gerekçesi ile salt bu nedenle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle, yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu taşınmazın en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında açık alanda gözükmesine rağmen, meyilinin % 12"nin altında olduğu ve eylemli durum itibariyle deliceliklerden aşılanmak suretiyle kazanılmadığı, aksine kişilerce bizzat düzenli şekilde dikilmek suretiyle yetiştirilmiş zeytin ağaçları ile kaplı 2018/2633 - 2018/6326 olduğunun belirlenmesi halinde, bu tür yerlerin zilyetlikle kazanmaya elverişli yerlerden olduğu düşünülerek zilyetliğin başlangıç tarihinin 1969 yılında yapılan genel kadastronun kesinleşme tarihinden itibaren dikkate alınması gerektiği düşünülmelidir.
Ayrıca, dosyaya sunulan ... bilirkişi raporu ekindeki memleket haritasında çekişmeli taşınmaz, kadastro paftası ile 1963 ve 1979 tarihli memleket haritaları ölçekleri eşitlenip çakıştırılmadan parsel bazında gösterildiğinden, bilirkişinin raporu denetlenemediği gibi, taşınmazın 1963 ve 1979 tarihli memleket haritalarına esas alınan hava fotoğraflarındaki konumunun belirlenmediği; yine, ormancı bilirkişi raporunda taşınmazın eğiminin % 2-3 olduğu, 1976 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın ... örtüsü ile kaplı alanda gözüktüğü açıklanmış, ziraatci bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da; taşınmazda toplam 100 adet, 70 adedi 30-35 yaşlı, 30 adedi 10-15 yaşlı, bakımlı zeytin ağaçları olduğu bildirildiği halde, bu ağaçların yaşlarına göre dağılımları belirtilmediği gibi, aşı yaşlarına göre de imar - ihya ve zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususları irdelenerek raporda tartışılmamıştır.
Ayrıca, 1958 yılında yörede çıkan yangında taşınmazın içinde bulunan ağaçların tahrip olduğu ziraat bilirkişi tarafından bildirildiğine göre, ... Yönetiminden taşınmazın da içinde bulunduğu bölgede 1958 yılında ... yangınının bulunup bulunmadığı, yangın var ise buna ilişkin tüm rapor ve belgelerin getirtilerek incelenip taşınmaz üzerindeki yangından önceki bitki örtüsünün tespit edilmesi ve yine 1958 tarihinden önceki hava fotoğrafları ve memleket haritası var ise getirtilerek incelenmesi gerekmektedir. " hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile; davaya konu ... ili, ... ilçesi,...-...-... mevkii, 459 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tespitinin iptali ile tespitteki niteliği ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 07/01/1998 tarihinde ilan edilip 07/07/1998 tarihinde kesinleşen ... kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmaları ve 28/03/2011 - 27/04/2011 tarihleri arasında ilân edilen 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi gereğince tespit harici bırakılan yerlerde yapılan kadastro çalışmaları vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı ve adına tescil kararı verilen kişi yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 04/10/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.