23. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9505 Karar No: 2015/240 Karar Tarihi: 16.01.2015
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/9505 Esas 2015/240 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirtmiştir. Davanın takibe yapılan itirazın iptali istemiyle açıldığı ancak yetkili icra dairesinin gösterilmediği anlaşılmaktadır. İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesi yollaması ile somut olayda uygulanması gereken ve itiraz tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HMUK'nın 23. maddesine göre bir yetki itirazından söz etmek mümkün değildir. İcra dairesinin yetkisine yönelik itiraz bir karara bağlandıktan sonra, tarafların delil ve belgeleri toplanıp, oluşacak sonuca göre uyuşmazlığın esası yönünden karar vermek gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak HUMK'nın 17/son cümlesi ve İİK'nın 50. maddesi gösterilmiştir.
23. Hukuk Dairesi 2014/9505 E. , 2015/240 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalının senede dayalı 16.156,86 TL"lik borcunun bulunduğunu, bunun tahsili için .... İcra Müdürlüğü"nün 2007/2407 sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, ancak davalının borca, faize ve yetkiye itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaliyle davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; HUMK"nın 17/son cümlesi gereğince tüzel kişi olan kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesi gerektiği, kooperatif merkezinin ... ili olduğu, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığı, bu durumda davanın sırf bu nedenle reddinin gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava; takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, girişilen takibe karşı davalı tarafça borç ve fer"ilerinin yanında yetkiye de itiraz edildiği, ancak yetkili icra dairesinin gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, İcra ve İflas Kanunu"nun 50. maddesi yollaması ile somut olayda uygulanması gereken ve itiraz tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HMUK"nın 23. maddesince uygun bir yetki itirazından söz etmek mümkün değildir. Açıklanan hususlar karşısında, İİK"nın 50. maddesi gereğince icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz bir karara bağlandıktan sonra, tarafların delil ve belgeleri toplanıp, oluşacak sonuca göre uyuşmazlığın esası yönünden karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.