17. Hukuk Dairesi 2016/14959 E. , 2019/6788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün ve ek karar davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 12.06.2012 tarihinde, müvekkillerinin murisinin, yolcu olarak bulunduğu davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın tek taraflı kazasında vefat ettiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkili için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 02.03.2016 tarihinde taleplerini davacı anne için 17.330,25 TL"ye, davacı baba için 18.931,66 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, ödeme nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile davacı anne ... için 17.330,25 TL ve davacı baba ... için 18.931,66 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm ve ek karar, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; gerekçeli karar davacılar vekiline 26.05.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından 13.06.2016 tarihinde temyiz edilmiştir. Mahkemece 16.06.2016 tarihli ek karar ile davacılar vekilinin temyiz
talebi süresinde olmadığından temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen ek karar usul ve yasaya uygun olup davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile 16.06.2016 tarihli ek kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında desteğin de kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur (BK. 44. Maddesinde 6098 sayılı TBK"nın 52.mad.) düzenlenmiştir. Desteğin kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda; davacıların desteğinin yolcu olarak bulunduğu araç sürücünün aşırı derecede alkollü olduğu tespit edilmiştir. Davalı vekili temyiz dilekçesinde bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunmuştur. Ölenin de alkollü olup olmadığı ve alkollü sürücünün aracına bilerek binip binmediği hususlarının, ceza dosyasının tamamının celbi suretiyle, araştırılması ve tespiti halinde Daire’nin uygulamaları da dikkate alınarak BK’nın 44. maddesi uyarınca %20 oranında tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken karar yerinde tartışılmayarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
4-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davacıların desteği yolcu konumundadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda hatır taşıması olduğunu savunmuş, mahkemece hatır taşıması konusunda bir
değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece ceza dosyasının tamamının celbi suretiyle davalı vekilinin hatır taşıması savunması üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak, tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmaması gerektiği hususları tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile 16.06.2016 tarihli ek kararın ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.