14. Hukuk Dairesi 2016/15582 E. , 2018/5451 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.09.2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili murisleri adına ev ve bahçe cinsli 23 sayılı parsel 4639 m2"lik taşınmazda davalı Bakanlığın okul taşınmazlarının bulunduğu 34 sayılı parsel üzerindeki istinat duvarındaki drenaj borularından sızan sulardan evinde çatlaklar olup oturulamaz halde olduğu ve ağaçlarının zarar gördüğü 2014/8 sayılı tespit dosyasındaki rapor ile zararın tespit edildiğini belirterek şimdilik 6000 TL zararın davalı idareye başvuru tarihi olan 02.06.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Davacı vekili 23.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile eski hale getirme bedeli olarak 353,711 TL yapıların maliyeti olarak 135,442 TL ve zirai zarar için 25,332 TL tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 02.06.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı idare vekili 34 sayılı parselin davacı 23 sayılı parsele tecavüzü olmadığı idarenin kusurlu bir davranışı bulunmadığı taşınmazın değerinin 3 katından fazla fahiş meblağlar içeren ve objektif kriterlere aykırı olan raporu kabul etmediklerini yeniden bilirkişi incelenmesini yapılmasını gerektiği beyanla zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 18.11.2015 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen jeoloji mühendisi raporu ve inşaat mühendisleri ve ziraat mühendisi raporu incelenip, jeoloji mühendisi tarafından, okula ait istinat duvarında bulunan drenaj borularında yağmur ve kanalizasyon su sızıntılarının bulunduğu ve bu sızıntılardan kaynaklı taşınmazda toprak kaymalarının oluştuğu, okula ait istinat duvarının taşınmaza yük oluşturduğu, kaymış olan kısmın kullanılamaz durumda bulunduğu, dere yatağına kayan kısmın önlem olarak istinat duvarı yapılabileceği özetle ifade edilmiş olmakla, dava konusu taşınmazda toprakta meydana gelen kaymaların söz konusu okul ve pansiyonun istinat duvarı, okul ve pansiyondan sızan yağmur ve kanalizasyon sularının sebep olduğu anlaşılmış olup, ziraat bilirkişisi tarafından taşınmaz üzerindeki ağaçların zarar miktarı tespit edilmiş, inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından taşınmazın kaymasını engellemek için yapılması gereken istinat duvarı bedeli ve taşınmaz üzerindeki konutların bedeli tespit edilmiştir.
Bilirkişilerce düzenlenen raporların denetime açık, hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davanın kabulü ile, taşınmazın eski hale getirme bedeli olarak, 353.711,68 TL"nin yapılarda meydana gelen zarar bedeli olarak,135.442,47 TL"nin ağaçlarda meydana gelen zarar bedeli olarak, 25.332,20 TL"nin dava tarihi olan 03/09/2014"den itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline veraset ilamındaki payları oranında davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ve davacılar vekili temyiz etmişlerdir.
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
TMK m. 683"teki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK"nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı BK"nın 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK"nın 730 ve 737. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz. Ayrıca uzun zaman sonra doğacak muhtemel zararlar için mülkiyet hakkının kısıtlanması, mülkiyetin genel kurallarının ve bizzat TMK"nın 737. maddesi hükmüne ters düşer.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı ... Bakanlığının vekilinin temyiz itirazlarına gelince; öncelikle davacı 23 sayılı parsele sınır komşusu olan davalı 34 sayılı parselin ... kaydı getirtilerek ve 34 sayılı parsel içerisindeki istinat duvarının 41,66 m2"lik kısmı davacı parsele tecavüzlü olduğu istinat duvarının diğer kısımlarının 34 numaralı parsel içerisinde kaldığı uyuşmazlık konusu olmadığına göre istinat duvarının yeniden yapım masraflarının hüküm altına alınması doğru değildir. Mahkemece, bilirkişilerden ek rapor alınarak ya da aralarında ziraat mühendisi, inşaat mühendisi ve jeoloji mühendisi olmak üzere oluşturulacak üç uzman teknik bilirkişi aracılığı ile yeniden keşif yapılmak suretiyle (HMK"nın 266-279. maddeleri gereğince) davalı ... arazisinden kaynaklanan ve zarar veren su sızıntısı nedeniyle zararın giderilmesi için alınması gereken önlemlerin neler olduğu konusunda denetim ve infaza elverişli ayrıntılı rapor alınarak zarar tehlikesi ortadan kaldırılmalı, zararın önlenmesi için gereken tüm önlemler bilirkişiye açıklatılarak zarar tehlikesini giderecek bu önlemler alınmak suretiyle muarazanın giderilmesine karar verilmesi ve HMK"nın 297. maddesine uygun hüküm kurulması gerekir. Ayrıca davacılara ait yapılarda meydana gelen hasar ve değeri ilgili olarak keşifte tanık beyanına göre dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evlerin altından su çıktığı beyan edilmiş olmasına göre ve davacıların yapılarının istinat duvarı dışı etkenlerden kaynaklanan hatalı imalat niteliği olup olmadığı arazinin jeolojik yapısından da kaynaklanan hususların araştırılarak davacıların 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 52. maddesi gereğince müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması hasar bedelinden kusur oranının düşürülmesi, ayrıca zirai bilirkişi raporuna göre davacıların arazisinde bulunan ağaçların bir kısmının ileride zarar görme ihtimali olduğu gözetilmeden tüm ağaçlar yönünden tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 1- davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2- davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.