19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10324 Karar No: 2016/2144 Karar Tarihi: 11.02.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10324 Esas 2016/2144 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar 11.05.2000 tarihli sözleşme ile tarımsal kredi kullandıkları için başlatılan icra takibine itiraz edince, davacı vekili itirazın iptalini talep ederek dava açmıştır. Mahkeme, takibin 03.10.2012 tarihinde başlatıldığını ve \"10 yıllık\" zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak, davalılar tarafından süresinden sonra yapılan zamanaşımı itirazına davacı vekilinin itiraz etmesi üzerine hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kredi sözleşmesinin zamanaşımı hesabında imzalandığı tarihin değil, kredinin kullandırılıp hesap kat edilmiş ise hesabın kat tarihinin esas alınması gerektiği belirtilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise Türk Borçlar Kanunu'nun 125 ve 149. maddeleridir.
19. Hukuk Dairesi 2015/10324 E. , 2016/2144 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların 11.05.2000 tarihli sözleşme ile tarımsal kredi kullandıklarını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, cevap süresinden sonra vermiş olduğu dilekçesinde talebin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, kredi sözleşmesinin 11.05.2000 tarihli olup, takibin ise 03.10.2012 tarihinde başlatıldığı ve "10 yıllık" zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalılar tarafından davaya cevap olarak verilen 30.06.2014 tarihli dilekçelerinde zamanaşımı itirazında bulunmamışlar ve süresinden sonra verilen 16.10.2014 tarihli dilekçe ile zamanaşımı itirazında bulunmuşlardır. Davacı vekili ise, zamanaşımı itirazının usulüne uygun yapılmadığı için reddi gerektiğini bildirmiştir. Diğer yandan, zamanaşımının belirlenmesinde kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih değil, kredinin kullandırılıp, hesap kat edilmiş ise hesabın kat tarihinin esas alınması gerekir. Sözleşme kat edilmeyip yürürlükte olduğu süre içinde zamanaşımı süresi işlemez. Diğer yandan, davalılar tarafından süresinden sonra yapılan zamanaşımı def"ine de itiraz edildiği dikkate alındığında işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.