19. Ceza Dairesi 2019/32624 E. , 2020/8054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6222 Sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193/2. maddesindeki “Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.” ve yine aynı Kanun"un 195/1. maddesindeki "Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır." şeklinde belirtilen ayrık durumlar dışında, sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, sanık adına çıkartılan tebliğ mazbatasının da anılan Kanun’un 195/1. maddesi uyarınca yokluğunda karar verilebileceği şeklinde bir şerh içermediği anlaşılmakla, sanığın savunması alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
Her ne kadar sanık hakkında Cumhuriyet Savcısı tarafından verilmiş bir seyirden yasaklama idari yaptırım kararı bulunmaması, kolluk tarafından Cumhuriyet Savcısının talimatı ile uygulanan seyirden yasaklama tedbirinde dayanak eylemin, delilllerinin, itiraz süresi ve usulünün belirtilmemesi nedeniyle sanık hakkında geçerli bir idari yaptırım kararı bulunmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş ise de;
6222 sayılı Kanun"un 18/3. maddesi uyarınca uygulanan "seyirden yasaklama" tedbirinin, Kanun"da tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan birinin işlendiği şüphesinin olması ve bu şüphe nedeniyle hakkında soruşturma başlamış olması durumunda hiçbir karara gerek olmaksızın Kanun gereği derhal uygulamaya konulan "özgün ve önleyici amaçlı koruma tedbiri" olduğu,
6222 sayılı Kanun"un Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 22. maddesinde, Kanun’da tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı soruşturmayla ilgili işlemlerin, Cumhuriyet Savcısının sözlü ya da yazılı talimatı üzerine genel kolluk görevlileri tarafından başlatılacağının, haklarında soruşturma başlatılan kişiler hakkında genel kolluk tarafından resen müsabakaları seyirden yasaklanma tedbiri uygulanacağının, seyirden yasaklanma tedbirinin, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılmasına karar verilmediği takdirde koruma tedbiri olarak uygulanmasına devam edileceğinin düzenlendiği,
Bu tedbirin Cumhuriyet Savcısı veya Mahkemeler tarafından verilmesi gerektiği düşüncesiyle, 6222 sayılı Kanun’un 18. Maddesinin üçüncü, sekizinci ve dokuzuncu fıkralarındaki düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle bazı yer Mahkemeleri tarafından yapılan itiraz yolu başvuruları üzerine, Anayasa Mahkemesi tarafından, 11/09/2014 tarih ve 2014/138 Karar sayılı, 13/11/2014 tarihli ve 2014/167 Karar sayılı, 18/02/2015 tarih ve 2015/17 Karar sayılı kararlarla, anılan düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verildiği,
Yukarıda açıklanan hususlar göz önüne alınarak somut olay incelendiğinde, hakkında, kendisine 13/01/2014 tarihinde tebliğ edilen spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbiri uygulanan sanığın, haklı ve kabul edilebilir bir mazeret sunmaksızın taraftarı olduğu takımın 23/11/2014 tarihli müsabakasının başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmadığı anlaşılmakla, üzerine atılı suçun unsurları oluşan sanığın mahkumiyeti yerine, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Hukuka aykırı olup, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN, tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 23/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.