1. Hukuk Dairesi 2015/17980 E. , 2018/13823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel veya tenkis davası sonunda, yerel mahkemece ehliyetsizlik nedeni ile tapu iptali tescil isteminin reddine, muvazaa nedenine dayalı davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılardan ...,... ... ve ... vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde bedel, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...’nın 2988 ada 14 parsel sayılı taşınmazdaki 13 nolu bağımsız bölümünün 1/2 payını 1996 yılında ikinci eşi davalı ... adına, kalan ½ payını ise fiil ehliyetinin olmadığı sırada 19.06.2008 tarihinde ...’nin ilk evliliğinden olma oğlu diğer davalı ... adına satış yolu ile temlik ettiğini, davalı ...’ın 2008 yılında diğer davalı ...’nin ½ payını da alarak taşınmazın tamamına malik olduğunu, aslında dava konusu taşınmazın davacılardan ...’in murise gönderdiği paralar ile alındığını, sonradan yapılan tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın rayiç değeri üzerinden hesap edilecek bedelinin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
Dahili davalı ..., davacı ...’in, murise evin alınması için 25.000 Mark verdiğini bizzat bildiğini,davanın doğru olduğunu, kabul ettiğini beyan etmiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazın davacı ..."in ..."da çalıştığı paralarla değil, murisin kendi birikimi ile satın alındığını, daha sonra murisin yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle murise yardımcı olmak için 9 adet bileziğini verdiğini, mirasbırakanın ise bu bileziklere karşılık olarak dava konusu taşınmazın ½ sini devrettiğini, yine yaşanılan maddi sıkıntılar nedeni ile ilk evliliğinden olma oğlu diğer davalı ...’ın kendilerine verdiği borçların ödenememesi neticesinde dava konusu taşınmazın tamamının davalı ...’a devredildiğini, murisin işlemlerin yapıldığı sırada akli dengesinin yerinde olduğunu, davalı ..., muris ile ilişkilerinin iyi olduğunu, murisin her türlü ihtiyacı ile kendisinin ilgilendiği, dava konusu taşınmazı mirasbırakanın kendisine olan borçlarını ödeyememesi nedeni ile devrettiğini, herhangi bir alzheimer hastalığının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, alınan ... raporunda; 19.06.2008 tarihinde murisin hukuki ehliyete haiz olduğunun bildirildiği gerekçesi ile ehliyetsizlik nedeni ile tapu iptali tescil isteminin reddine, yapılan temliki işlemin muvazaalı olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile muvazaa nedenine dayalı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1929 doğumlu mirasbırakan ...’nın 11.07.2009 tarihinde öldüğü,geriye ikinci eşi davalı ..., ilk eşinden olma davacı çocukları ... ve ... ile ilk eşinden olma kızı dahili davalı ...’ın ve ikinci eşinden olma dahili davalı oğlu ... ...’in kaldıkları, diğer davalı ...’ın davalı ...’nin ilk evliliğinden olma oğlu olduğu, mirasbırakanın adına kayıtlı 2988 ada 14 parsel sayılı taşınmazdaki 13 nolu bağımsız bölümündeki ½ payını 06.03.1996 tarihinde satış yolu ile davalı ... adına temlik ettiği,böylece taşınmazda ½ şer payları bulunan muris ile davalı ...’nin adlarına kayıtlı söz konusu paylarını 19.06.2008 tarihinde diğer davalı ...’a satış yolu ile devrettikleri, davacıların yapılan tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğunu ve murisin 19.06.2008 tarihli işlemde fiil ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek eldeki davayı açtıkları, düzenlenen ... raporuna göre murisin işlem tarihinde ehliyetli olduğunun tespit edildiği, dosyada yer alan veraset ilamında murisin mirasının 16 pay kabul edilerek 4 payının eşi ...’ye, 3 er paylarının ise mirasçı çocuklarına verildiği, mahkemece ise hüküm kurulurken taşınmazın tamamının 32 pay kabul edilerek 6 payının iptali ile 3’er pay olarak davacılar adlarına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği ve 6100 sayılı HMK 297/2. maddesinde düzenlendiği üzere, (1086 sayılı HUMK’nun 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
Somut olaya gelince, mahkemece verilen kararın infaza elverişli olduğunu söyleme olanağı bulunmamaktadır.
Şöyle ki, kararda muris tarafından temlik edilen hangi ½ paya yönelik olarak kabul kararı verildiği, muvazaaya yönelik iddiaların hangi kısmının kabul edildiği anlaşılamadığı gibi, davacıların mirasbırakan tarafından davalılara devredilen her iki işlemdeki ½ şer pay hakkında talepte bulundukları hususu gözetildiğinde, diğer ½ pay yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.
Hal böyle olunca muris tarafından devredilen diğer ½ pay yönünden de bir değerlendirme yapılarak olumlu olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken bu husus göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.