4. Ceza Dairesi 2016/6377 E. , 2020/6494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
A-Sanığa yükletilen silahla yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşıldığından sanık ... ve müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B-Sanık hakkında silahla tehdit, hakaret ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak,
1-Sanığın suçta kullandığı kabul edilen ancak ele geçirilemeyen bıçağın 6136 sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamında yasak niteliği haiz bıçaklardan olup olmadığı tespit edilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, ayrıca 6136 sayılı Kanunun 15/4. maddesi kapsamında kaldığı kabul edilen bıçağın sanık tarafından sırf saldırı amacıyla taşıdığına dair dosya kapsamında her türlü şüpheden uzak, mahkumiyete yeterli delillerin bulunmadığı da gözetilmeden sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan beraati yerine, mahkumiyet hükmü kurulması,
2- İddianame içeriğindeki anlatıma ve mahkemenin kabulüne göre, aniden gelişen ve öncesi olmayan olayda sanık ..."ın, katılan ile tartıştığı sırada “seni öldürürüm” şeklindeki sözünün ardından, hemen o anda elindeki bıçakla katılanı yaralamasından ibaret olayda, sanığın yapacağını söylediği eylemi hemen gerçekleştirmesinin bütün olarak silahla yaralama suçunu oluşturduğu, yaralama eylemi sonrasında tehdit içeren bir söz ve davranış da göstermediği halde sanığın eyleminin ayrıca silahla tehdit suçunu oluşturmadığı gözetilmeden silahla tehdit suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması,
3-Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. İddianame anlatımı, fail ve fiille bağlılık kuralı dikkate alındığında iddianame anlatımının dışına çıkılmayacağına göre, sanığın, resmi nikahlı eşi olan müşteki ..."a söylediği kabul edilen "lan" şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözün, ne şekilde müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olduğu tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
4-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.