16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17910 Karar No: 2018/314 Karar Tarihi: 29.01.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/17910 Esas 2018/314 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/17910 E. , 2018/314 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 42 parsel sayılı taşınmaz ..., 119 da 60 parsel sayılı taşınmaz ..., 119 ada 61 ve 162 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar ... 129 ada 32 parsel sayılı taşınmaz ... 153 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ... ve 157 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ... adına irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Eldeki dosya davacılarının murisi ... tarafından davalılar murisi ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde ayrı ayrı açılan tescil ile 5.8.1968 tarihli senedin iptali davası önce birleştirilmiş, bilahare ise davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesindeki yargılama sırasında, davalı tarafın tutunduğu senedin iptali istemi hakkındaki dava, tefrik edilerek temyize konu 2015/3 Esasa kaydolunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda Kadastro Mahkemesinin görevsizliğine, kararın kesinleşmesini müteakip dosyanın görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacı ... Tetik tarafından davalı ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 05.08.1968 tarihli senedin iptali davasının ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1988/378 Esas sayılı tescil dosyası ile birleştirildiği, birleştirme sonrası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle dosyanın Kadastro Mahkemesine aktarıldığı, buna karşın senedin iptaline ilişkin davaların yenilik doğurucu nitelikteki özel dava niteliğinde olup, bu tür davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına ve usul hükümlerine uygun düşmemektedir. Davacı taraf çekişmeli taşınmazların müşterek muristen geldiğini ve tüm mirasçıların payı bulunduğu iddiasına, davalı taraf ise 05.08.1968 tarihli senede dayanarak taşınmazların kendi adına tescilini talep etmiştir. Kadastro Mahkemesince tefrik edilen eldeki dava, senedin iptali istemine ilişkin olmakla birlikte davalı tarafından Kadastro Mahkemesine aktarılan tescil dosyasında bu senede dayanılması ve malik haneleri açık bırakılan taşınmazların, iş bu senette dahil olmak üzere tüm deliller tartışma konusu yapılarak malik hanesi belirleneceğinden yenilik doğurucu mahiyette olmayıp gayrimenkulün aynına ilişkin bir davadır. Davanın genel mahkemelerden aktarılması nedeniyle re"sen malik hanesinin doldurulacağı da göz önünde bulundurulduğunda, tarafların iddia ve savunmaları Kadastro Mahkemesi dosyasında belirleneceğinden eldeki davanın da Kadastro Mahkemesi dosyası üzerinden yürütülerek anılan dosyada karar verilmesi gerekirken, davanın tefrik edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.