Abaküs Yazılım
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/637
Karar No: 2021/1041
Karar Tarihi: 15.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/637 Esas 2021/1041 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/637 Esas
KARAR NO : 2021/1041
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Kendisinin servis işiyle uğraştığını, davalı şirket çalışanlarını İstanbul ... ilçesinden alıp ... iline götürdüğünü, 9.131,14-TL hak edişi için davalı şirkete faturaların kesilip ibraz edildiğini, ancak alacağının davalı şirket tarafından borçlarının olmadığı iddia edilerek alacağının ödenmediğini, bunun üzerine alacağını tahsil etmek amacıyla .... İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalı şirketin yasal süre olan 7 gün içinde borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı şirketin yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple davalı şirketin yapmış olduğu itirazın iptaline takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davalı müvekkilinin tüzel kişi tacir olduğunu, davacı ...'ın ise gerçek kişi tacir olduğunu, taraflar arasında uyuşmazlığın ticari satımdan kaynaklanmakta olduğundan görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, görev yönünden davaya itiraz ettiklerini ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın her ne kadar davalı müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia etse de, davalı müvekkilinin davacıdan 11.291,46 TL alacaklı olduğunu, bu alacağa ilişkin .... İcra Dairesi 2021/... Esas sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı müvekkilinin kamu ve özel kurum ve kuruluşlarına personel taşıma hizmeti sağlamakta olan bir şirket olduğunu, davacının ise kendine ait olan aracıyla davalı müvekkili ile anlaşarak, davalı müvekkilin müşterilerine hizmet vermekte olan taşımacı olduğunu, davacı sunmuş olduğu hizmet karşılığında, hizmet verdiği gün sayısı karşılığında davalı müvekkiline fatura düzenlemekte ve davalı müvekkilinin bu fatura bedellerini davacıya ödemekte olduğunu, davalı müvekkilinin 2020 yılının mart ayında covıd-19 pandemisinin başlaması akabinde, müşterilerinin evden çalışmaya geçmesiyle, müşterilerine hizmet veremdiğini, dolayısıyla davacıdan ve davacı gibi hizmet almakta olduğu diğer taşımacılardan da hizmet almadığını, bu süre zarfında davalı müvekkilinin davacının fatura karşılığı olan alacaklarının tamamını ödediğin, tam kapanma döneminde çalışma olmadığından bu dönemler için davacıdan herhangi bir hizmet alınmadığını, davalı müvekkilinin davacıya ödemelerini banka havalesi yoluyla gerçekleştirdiğini, bu sebeplerle davanın görevsizlikten ve esastan reddine karar verilmesini ve davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava yasal süresinde açılmıştır.
Yargıtay 17. HD 04/02/2021 tarih ve 2020/3187E 2021/762K sayılı ilamında; "Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 sayılı Kanun’da 06.12.2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, mahkemelerin iş yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, davacının arabulucuya başvurmadan dava açtığı anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 155,94-TL. nin 59,30-TL. nispi karar harcından mahsubu ile kalan 96,64-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 5.100,00-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 15/12/2021

Katip ...
(e-imza)

Hakim ...
(e-imza)

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi