Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1013 Esas 2020/4936 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1013
Karar No: 2020/4936
Karar Tarihi: 07.10.2020

Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1013 Esas 2020/4936 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, taksirle yaralama suçundan bir sanığın mahkumiyet kararına hükmetti. Ancak, sanığın denetim süresi içinde işlediği bir tehdit suçu nedeniyle bu karar temyiz edildi ve 12. Ceza Dairesi tarafından incelendi. Daire, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Ancak, daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan suç 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 459. maddesinde yaptırıma bağlanmıştı ve bu suç 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran aynı kanunun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabi tutulmuştu. Dosyanın incelenmesi sonucunda zamanaşımının gerçekleştiği tespit edilerek karar bozuldu ve kamu davası düştü. Kanun maddeleri ise şöyledir: 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8 ve 223/9. maddeleri, ve 5237 sayılı TCK'nın 7/2. ve 102/4. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2020/1013 E.  ,  2020/4936 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Karar Tarihi : 12/05/2015
    Suç : Taksirle Yaralama
    Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi gereği hükmün açıklanması ile; 765
    sayılı TCK’nın 459/2-son. maddeleri uyarınca mahkumiyet


    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 765 sayılı TCK"nın 459/2-son. maddeleri gereğince 1 ay 3 gün hapis ve 165.-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair ...5. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.12.2010 tarihli ve 2010/184-2010/882 sayılı kararının 14.12.2010 tarihinde kesinleştiği, bu tarih itibariyle zamanaşımı süresinin durduğu, sanığın denetim süresi içinde 30.11.2014 tarihinde “Tehdit” suçunu işlediği, ikinci suç tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı, ...8. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.02.2015 tarih ve 2015/120-2015/243 sayılı kararı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, hükmün 05.03.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair kararı kapsayan dosya incelendi.
    Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanununun 459. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran aynı kanunun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, zamanaşımının durma süresi de gözetildiğinde, suç tarihi olan 11.03.2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı, inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK"nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,

    aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.