22. Hukuk Dairesi 2016/26406 E. , 2019/23558 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17/12/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, bakiye ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıyla ödenir (İş K. m.41/2). İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, bu halde sadece kalan yüzde elli zamlı kısmı ödenir.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece, davacı tanıkları tarafından fazla çalışma alacaklarının %40 zamlı olarak ödendiğinin beyan edildiği gerekçesiyle, bilirkişi raporu ile %50 zamlı olarak hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağının beşte birine tekabül eden tutar hüküm altına alınmış ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, işçinin fazla çalışma yaptığının ispatlanması durumunda bunun karşılığının ödendiği iddiası tanık beyanları ile kanıtlanamaz. Bir başka ifadeyle ödeme olgusu ancak yazılı belge veya eşdeğer delil ile kanıtlanmalıdır. Bununla birlikte davacı vekili tarafından da, fazla çalışma yapılması durumunda saat ücretinin sadece %40’ı oranında ödeme yapıldığı ikrar edildiğinden, bu hususun dikkate alınması gerekmektedir.
Bu itibarla, mahkemece %50 zamlı ücrete göre hesap yapıldıktan sonra saat ücretinin%40‘ı oranında ödeme yapıldığı ikrar edildiğinden, saat ücreti %10 zamlı şekilde (toplamda saat ücretinin %110’u) hesaplanarak belirlenecek tutar hüküm altına alınmalıdır.
3-Dava dilekçesinde faiz istemi olduğu halde, ıslah edilen miktarlara faiz işletilmesine karar verilmemesi de doğru değildir.
24/05/2019 tarih, 2017/8-2019/3 E.K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı gereğince, bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmi davada, dava konusu miktarın kısmi ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin artırılması halinde, artırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, somut olayda davacı tarafından davadan önce 06/02/2014 tarihinde keşide edilen temerrüt ihtarının dikkate alınmaması da isabetsizdir. Mahkemece ihtarnamenin tebliğ tarihi araştırılmalı, dava tarihinden önce tebliğ edildiği tespit edilirse buna göre temerrüt tarihi belirlenmeli, aksi halde dava ve ıslah tarihinden alacaklara faiz işletilmelidir.
Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.