Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/31385 Esas 2019/639 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/31385
Karar No: 2019/639
Karar Tarihi: 12.02.2019

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/31385 Esas 2019/639 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, bir şirketin yetkilisi olduğu sırada yurtdışından kargo geldiğine dair mail gönderip kargo ücreti olarak para isteyip, bu paranın kendi şirketi hesabına yatırılmasını sağladığı ve gelen kargonun olmadığının ortaya çıkması sonucu nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla yargılandığı mahkeme, sanık beyanı, yazışmalar, fatura ve dekontlar gibi delilleri değerlendirerek sanığın mahkumiyetine karar vermiştir.
Ancak, sanık hakkında daha önceki mahkemeler tarafından da tekerrür hükümleri uygulandığı göz önüne alınarak, bu hususun gözetilmemesi sebebiyle hüküm kanuna aykırı bulunmuş ve hüküm BOZULMUŞTUR. Ancak, bu aykırılığın düzeltilmesi mümkün olduğundan, hükümden tekerrür ile ilgili kısımlar çıkartılarak sanığın sabıka kaydında yer alan daha önceki tekerrür hükümlerinin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilerek hüküm ONANMIŞTIR.
Kanun Maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-h, 62, 52/2-4, 53/1-3, 58/6, 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.

15. Ceza Dairesi 2017/31385 E. , 2019/639 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-h, 62, 52/2-4, 53/1-3 ve 58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İz ... Limited Şirketi yetkilisi olan sanığın, yurtdışından kargo geldiğine dair mail gönderip navlun ücreti olarak 12.917,82 TL paranın katılan şirket tarafından kendi şirketi hesabına ödenmesini sağladığı ancak yapılan araştırmada gelen kargo olmadığının belirlendiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık beyanı, şirketler arasında yapılan yazışma örnekleri, fatura ve dekont örnekleri ile tüm dosya kapsamına göre sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilen Küçükçekmece 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/09/2013 tarih ve 2012/436 esas ve 2013/577 karar sayılı ilamında kurulan mahkumiyet hükmünün 22/10/2013 tarihinde kesinleştiği, Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/04/2013 tarih ve 2013/30 esas ve 2013/120 karar sayılı ilamının ise 28/05/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, suç tarihinin 28/03/2012 olması nedeniyle, suç tarihinden sonra kesinleşen bu iki mahkeme hükmünün de tekerrüre esas aslınmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümden tekerrüre ilişkin kısımlar çıkartılarak yerine “sanığın sabıka kaydında yer alan İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi 2007/401 esas, 2009/647 esas sayılı ilam gereğince sanık hakkında TCK"nın 58 maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin ve cezanın infazından sonra sanık hakkında dneetimli serbestik tedbirinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.