17. Hukuk Dairesi 2016/3516 E. , 2019/6775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirket tarafından inşaat çalışmasının kusurlu yürütülmesi nedeniyle, komşu parselde bulunan davacıya sigortalı işyerinin inşaat çukuruna doğru kaydığını ve sigortalı yerde hasar oluştuğunu, sigortalıya 6.419,00 TL ödeyip haklarına halef olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.419,00 TL"nin ödeme tarihi olan 10.12.2007"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 20.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 10.968,14 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davalının inşaat işlerini yürütmede bir kusuru bulunmadığını ve zarardan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 6.419,00 TL"nin 10.12.2007 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacı vekilinin ıslaha konu ettiği kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı lehine hüküm altına alınan yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasında yapılan hatanın, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacının işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan 17.09.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, davaya konu hasarın davalı tarafın inşaat çalışmasındaki kusuru nedeniyle oluştuğu bildirilmiş ve bu gerekçeyle davanın kabulü yoluna gidilmiş ise de, davalı vekilince dosyaya sunulan ve aynı olay nedeniyle farklı mahkemelerde yargılaması devam etmekte olan veya yargılaması tamamlanıp temyiz incelemesinden geçmiş olan bir kısım dava dosyalarında alınan bilirkişi raporlarında, davaya konu hasarın oluşumunda dava dışı sigortalının kusurunun bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece; davaya konu uyuşmazlığın çözümünün özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği dikkate alınarak, dava konusu hasarın oluşumunda dava dışı sigortalının da sorumlu bulunup bulunmadığı konularında, üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan, dosyada mevcut raporları irdeleyen ve tarafların bu raporlara yapmış oldukları itirazları da karşılayan gerekçeli ve denetime elverişli yeni bir rapor alınarak ve dava dışı sigortalının müterafik kusurunun bulunduğuna ilişkin tespitin kuvvetli bir delil teşkil edeceği nazara alınarak, ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.