23. Hukuk Dairesi 2014/6322 E. , 2015/209 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak, men"i müdahale-kâl davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı-karşı davada davalı vekilince duruşmalı, davalılar-karşı davada davacılar vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-karşı davalı vekili ... ile davalı-karşı davacılar vekili avukat ... gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacı yüklenicinin sözleşmeye güvenerek bir kısım işlemler ve bunlara ilişkin harcamalar yaptığını, ancak davalı arsa sahiplerinin, davacıyı vekaletten azlettiklerini ve sözleşmeden vazgeçtiklerini ileri sürerek, sözleşmede belirlenen cezai şart ve yaptığı harcamaların tahsilini; karşı davada, davacı arsa sahipleri vekili, sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalının taşınmaza müdahalesinin meni ile davalıya ait levhanın kâl"ini talep ve dava etmişlerdir.
Taraf vekilleri, davaların reddini istemişlerdir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmenin resmi şekline uygun yapılmadığından geçersiz olduğu, yüklenicinin imar uygulaması nedeniyle yaptığı harcama ve hafriyattan arsa sahiplerinin yararlandığı, diğer kalem harcamalardan yararlanmadıkları gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne; karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı yüklenici vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davalı-karşı davacı arsa sahipleri vekilinin temyiz itirazlarına gelince:
Taraflar arasında 09.06.2003 günlü adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı çekişmesizdir. Sözleşmeye konu, 1553 Ada 900 ve 901 parsel numaralı taşınmazlar, 15.08.2005 tarihinde yapılan imar uygulaması ile 3481 Ada 14 parsel
numarasını almış ve sözleşmede bulunmayan 3. kişiler de taşınmaza hissedar olmuşlardır. Bu durumda, taraflar arasındaki sözleşme, TMK.nun 706., TBK. 237., Tapu Kanunu"nun 26. ve Noterlik Kanunu"nun 60. maddeleri gereğince resmi şekline uygun olmaması yanında, TMK."nun 692. maddesine göre tüm paydaşlarla yapılmadığından da geçersizdir. Mahkemece, yapı ruhsatı alınmadan yapılan temel çukuru imalatının davalı arsa sahiplerinin yararına olduğu belirtilmiş ise de, sözleşmesi bulunmayan hissedarlar bulunduğundan, arsa sahiplerinin kaçak olarak yapılan bu imalattan yararlanabilecek olmaları mümkün değildir. O halde, mahkemece, temel çukuru (hafriyat) kalemine yönelik istemin reddi yerine, kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bununla birlikte, karşı davalı yüklenicinin, karşı davanın reddini isteyerek, sözleşmeye dayalı olarak arsa üzerindeki zilyetliğini devam ettirmek istediği yapılan yargılama ile anlaşılmıştır. Nitekim, mahkemece,karşı davanın kabulüne, karşı davalının arsaya müdahalesinin menine dair hüküm tesis edilmiştir. Bu itibarla, karşı davada, tüm arsa değeri üzerinden karşı davacılar yararına vekalet ücreti hesaplanması gerekirken, yazılı gerekçe ile sadece levha değeri üzerinden vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar-karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, davalılar-karşı davada davacılardan peşin alınan harç ile davacı-karşı davalının fazla yatırdığı peşin harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılar-karşı davacılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.