13. Hukuk Dairesi 2016/12204 E. , 2017/11168 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında davalı ile aralarında 24.06.2005 tarihinde arsa sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği imarlı arsasını davalıya tapudan devrettiğini, ancak bodrum kattan daire verilmeyeceği söylendiği halde verildiğini ve ayrıca 1.etaptan değil başka bir etaptan daire verildiğini, evin içindede ayıplar olduğunu, evin içinden binanın ana hat borularının geçtiğini, yalıtım yapılmadığı için evin döşemeleri ve duvarlarının deforme olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla kira kaybı olarak şimdilik 1.000,00 TL, sözleşmenin aynen ifasına bu mümkün değilsede dairenin dava tarihindeki değerinin tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, dava dilekçesinde, aynen ifa, mümkün değilse tazminat ile birlikte kira kaybına hükmedilmesinide istemiş yargılama sırasında bu talebini atiye terketmiştir ancak mahkemece, atiye terk edilen kira kaybı talebi ile ilgili hükümde olumlu yada olumsuz her hangi bir karar verilmemiştir. Mahkemece, bu yön göz ardı edilerek hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.