Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17422 Esas 2018/4896 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/17422
Karar No: 2018/4896
Karar Tarihi: 23.05.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17422 Esas 2018/4896 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın resmi belgede sahtecilik suçu ile mahkum edildiğini açıklamıştır. Temel cezanın belirlenirken sahtecilik yapılması iddia edilen belge sayısı dikkate alınmalıdır. Ancak eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Sanığın suçlamalarını kabul etmemesi ve çeklerdeki imzaların benzerliğinin gözlemlenmesi nedeniyle çeklerin uzman bir kurum/kuruluş tarafından incelenmesi gerektiğini söyleyen mahkeme, ayrıca gerçeğin tespiti için şirketin eline nasıl geçtiği hususunda usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmesi gerektiğini belirtmiştir. TCK'nın 61. maddesi temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınırken, sanığın ödettiği çek asılları ile bilirkişi raporu alınması hususunda açıklamalar yapılmıştır. Mahkeme ayrıca TCK'nın 53. maddesine ilişkin uygulamayı yeniden değerlendirilmesi gerektiğine de dikkat çekmiştir.
TCK'nın 61. ve 53. maddeleri kararda açıkça belirtilmiştir.

11. Ceza Dairesi 2017/17422 E. , 2018/4896 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sahtecilik yapıldığı iddia olunan belge sayısı dikkate alınarak temel cezanın TCK"nın 61. maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken, alt sınırdan uygulama yapılarak eksik cezaya hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık tarafından katılan şirket lehine keşide edilip ödendiği belirtilen çek fotokopilerindeki imzalar ile davaya konu çeklerdeki imzaların benzerliğinin gözlemlenmesi, çeklerdeki yazıların aidiyeti hususunda rapor alınmaması ve sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi karşısında; sanık tarafından ödendiği belirtilen çek asıllarının temini ile davaya konu çeklerin de eklenerek uzman bir kurum -kuruluştan;
a) Çeklerdeki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı,
b)Ödendiği belirtilen çekler ile davaya konu çeklerdeki yazı ve imzaların aynı kişinin eli ürünü olup olmadığı,
Hususlarında bilirkişi raporu alınması,
2- Gerektiğinde, gerçeğin kuşkudan uzak şekilde tespiti yönünden, ...’nın adresinin kolluk aracılığı ile tespit edilerek, çeklerin kim tarafından şirkete verildiği, şirketin eline nasıl geçtiği hususunda usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmesi,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.