7. Hukuk Dairesi 2014/1534 E. , 2014/8682 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Adana 5. İş Mahkemesi
Tarihi :21/11/2013
Numarası :2012/76-2013/887
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, bazı işçilik alacaklarının verilmemesi ve iş koşullarının ağır olması nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini öne sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının hiçbir gerekçe göstermeden istifa ettiğini ve hiç bir alacağının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iş akdinin bir takım haklarının ödenmemesi ve işlerin ağır olması nedeniyle davacı tarafından haklı olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda,davacının çalışma dönemine ait imzalı ücret bordrolarında , her ay 5,6,7,8 ,9,10,12,14,15 saat gibi fazla mesai karşılığı ücretin (toplam brüt 1.165,26TL.) tahakkuk ettirilerek ödendiği tespit edilmiştir. Davalı işveren tarafından yapılan bu ödemelerin sembolik olmadığı, hey ay değişen miktarlar olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, imzasını taşıyan ve ihtirazi kayıt da ileri sürmediği ücret bordrolarının aksini aynı değerde deliller ile ispatlayamamıştır.
Hal böyle olunca; davacının çalışma dönemine ait ücret bordrolarına göre fazla çalışma tahakkuk ettirilen ayların alacağın hesaplanmasında dışlanması yani hiç hesaba katılmaması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tahakkuk olan aylarda ödenen miktarların toplanmak suretiyle hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilmesi hatalı olup mahkemece hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.