12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/21096 Karar No: 2012/6234
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/21096 Esas 2012/6234 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/21096 E. , 2012/6234 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/05/2011 NUMARASI : 2011/142-2011/209
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Üçüncü kişi ... icra mahkemesine sunduğu 21.03.2011 tarihli dilekçesinde, adına gönderilen İİK nun 89/ 1, 2 ve 3 haciz ihbarlarının kendisiyle ilgisi olmayan adrese çıkartıldığını, 89/1 ihbarının tebliğ edildiği ...kardeşinin olmadığını, diğer haciz ihbarlarının da usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden kesinleştirildiğini, bu nedenle aleyhinde yapılan hacizlerin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, PTT görevlisi tarafından yapılan tebligatın sahteliği ispat edilmediği sürece geçerli olduğu, sahteliğine ilişkin bir mahkeme kararı da ibraz edilmediğinden tebligatların usulüne uygun yapıldığı, şikayetçi aleyhindeki işlemlerde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle taleplerin reddine karar verildiği görülmektedir. Şikayetçiye gönderilen 89/1 haciz ihbarının; ""..."" adresinde "muhatab çarşıda olduğundan birlikte oturan kardeşi ..." imzasına tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Tebligat şeklen 7201 Sayılı Kanun"un 16. maddesine uygun ise de, Hukuk Genel Kurulu"nun 07.04.1982 tarih ve 1979/10-1377 esas, 1982/337 karar sayılı kararı gereğince, tebliğ belgesindeki kayıtların aksi her türlü delille kanıtlanabilir. Şikayetçinin, delil olarak, anılan adreste oturmadığına dair nüfus müdürlüğünde kayıtlı adresine ilişkin belge ile takip dosyasında icra dairesince zabıtaya yaptırılan adres araştırmasına ilişkin tutanağı gösterdiği, zabıta tutanağında şikayetçinin tebligatın yapıldığı adreste oturmadığı ve tanıyan ve bilenin olmadığının tespit edildiği, yine 89/2 ve 3. haciz ihbarı tebliğlerinin, Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapıldığı, ancak Tebligat Tüzüğünün 28. maddesi gereğince tebliğ mazbatasında, muhatabın adreste bulunmama nedeninin kimden öğrenildiğine dair açıklama ile bu kişinin isim ve imzasının bulunmadığı, bu haliyle tebligatların usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, tebliğ işleminin usule aykırı olduğu yönündeki şikayetin her türlü delille ispat edilebileceği nazara alınarak, şikayetçinin gösterdiği deliller incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tebligat evrakının sahteliği yönünde resmi bir belge sunulmadığından bahisle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.