Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/7557 Esas 2019/16964 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7557
Karar No: 2019/16964
Karar Tarihi: 02.12.2019

Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/7557 Esas 2019/16964 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karara göre, sanık bir otobüste yerinin verilmemesi nedeniyle sinirlenmiş ve yolcular arasında bulunan kişilere hakaret etmiş ve tehditler savurmuştur. Ancak mahkemece, sanığın hukuki durumu yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hükümlerde bozulmaya neden olan hususlar şunlardır: 1) olay gününde görevli olduğu iddia edilen belediye başkanının görev kanıtının getirilmemesi, 2) hakaret suçundan hüküm kurulurken, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda ihtilaf, 3) farklı mağdurlara yönelik uzlaşma kapsamına girmeyen suçların birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma işlemleri yapılmaması gerektiği. TCK'nın 125/1-3a maddesi (hakaret suçu) ve 106/1-1. cümlesi (tehdit suçu) ile ilgili olarak, 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi uyarınca, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
18. Ceza Dairesi         2018/7557 E.  ,  2019/16964 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1) Katılan ...’in Çorlu Belediye Başkanlığında olay tarihinde görevli olduğuna ilişkin görev belgesi getirtilmeden, hakaret suçundan eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2) Sanığın olay günü otobüse bindiğinde yerine oturmadan otobüsün hareket etmesi üzerine dengesini kaybederek düşecek gibi olduğuna ve bu hususta “ben otursaydım da hareket etseydin” diyerek şoför olan katılan ile konuşmak için yöneldiğinde katılan ve müştekinin eşinin yanında kendisini ittirmelerine sinirlenmesi nedeniyle hakaret ettiğine dair savunmasının sanığın eşi tanık Aslı Meriç’in soruşturma aşamasındaki anlatımları ile doğrulandığının ve kamera görüntüleri çözümleme bilirkişi raporuyla da desteklendiğinin anlaşılması karşısında; olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durularak, sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde TCK"nın 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3) Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin düzenleme karşısında; somut olayda sanığın birlikte işlediği uzlaşma kapsamında olmayan TCK’nın 125/1-3a maddesinde tanımlanan hakaret suçu ile aynı Kanunun 106/1-1. cümlesinde tanımlanan tehdit suçunun mağdurlarının farklı olması nedeniyle anılan Kanun hükümleri ile değişik CMK’nın 253/3. maddesinin uygulama alanı bulmayacağı ve hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1-b-3. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı müşteki ...’e yönelik TCK’nın 106/1-1. cümlesinde tanımlanan tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması nedeniyle 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme kısmen uygun olarak, tehdit suçundan kurulan hükmün başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.