21. Hukuk Dairesi 2016/3951 E. , 2017/7614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde husumet yönünden reddine karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, zararlandırıcı olay sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi - manevi ve yakınlarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
1- Davacı taraf yargılama sırasında hasımda yanılma nedeni ile 6100 sayılı HMK"nın 124. maddesi uyarınca asıl işverenin kimliğinde yanıldığını açıklayıp ... Süt Ürünleri Ltd. Şti.’ ye yönelik davasını Doruk Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti.’ ye yöneltmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesi ile bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilebileceği, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlenmiştir. Hasımda yanılma halinde taraf değişikliği karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya hasımda yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ise karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabilmektedir.
Buna göre, taraf değişikliği karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ise karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabilmektedir.
Yapılacak iş; Mahkemece, husumetin ... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti.’ ye yöneltilmesi sağlanıp, deliller toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
2- Öte yandan, dosya kapsamından, ... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti.’nin bir sözleşme ile boyama işini ihbar olunan ...- ... Mobilya Dekorasyon"a verdiği, kazalının ihbar olunan ...- ... Mobilya Dekorasyon çalışanı iken binanın dış cephesi boyadığı esnada metal saplı fırçanın yüksek gerilim hattına değmesi neticesinde elektrik enerjisine kapılarak yaralandığı, kazanın oluşumunda %80 oranında ihbar olunan ...-... Mobilya Dekorasyon"un, %20 oranında ise kazalı işçinin kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 2.maddesine göre bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir.
İş Kanunu"nun 2.maddesinin 7.fıkrasına göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. 5510 sayılı Kanun"un 12/6.maddesi ile de asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu tutulmuştur.
4857 sayılı Kanun"un 2/7.maddesi ile işçilerin İş Kanunu"ndan, sözleşmeden ve toplu iş sözleşmesinden doğan hakları koruma-güvence altına alınmak istenmiştir. Aksi halde, 4857 sayılı Kanun"dan kaynaklanan yükümlülüklerinden kurtulmak isteyen işverenlerin işin bölüm veya eklentilerini muvazaalı bir biçimde başka kişilere vermek suretiyle yükümlülüklerinden kaçması mümkün olurdu.
Asıl işveren ile alt işverenin birlikte sorumluluğu "müteselsil sorumluluktur". Asıl işveren, doğrudan bir hizmet sözleşmesi bulunmamakla birlikte İş Kanunu"nun 2. maddesinin 6. fıkrası gereğince alt işverenin işçilerinin iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle uğrayacakları maddi ve manevi zarardan alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur. Bu nedenle meslek hastalığına veya iş kazasına uğrayan alt işverenin işçisi veya ölümü halinde mirasçıları tazminat davasını müteselsil sorumlu olan asıl işveren ve alt işverene karşı birlikte açabilecekleri gibi yalnızca asıl işverene veya alt işverene karşı da açabilirler.
Somut olayda, davacının ihbar olunan ...-... Mobilya Dekorasyon’un işçisi olduğu, ... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti. ile ihbar olunan ...- ... Mobilya Dekorasyon arasında ve dosya kapsamında bulunan akdedilmiş sözleşmeye dayanarak boyama işini yaptığı, açıklanan tespitlere göre ... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti. ile ihbar olunan ...-... Mobilya Dekorasyon arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, alt işverenin kusurundan ... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti. "nin de sorumlu olduğu açık-seçiktir.
Yapılacak iş; ... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti. "nin asıl işveren olduğu giderek ihbar olunan ...- ...Mobilya Dekorasyon ‘nun kusurundan sorumlu olduğu göz önüne alınıp işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10/10/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davanın konusu iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın husumetten reddine kararı verilmiştir.
4857 sayılı Kanun"un 2. maddesine göre bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir.
İş Kanunu"nun 2. maddesinin 7. fıkrasına göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
5510 sayılı Kanun"un 12/6.maddesi ile de asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu tutulmuştur.
4857 sayılı Kanun"un 2/7.maddesi ile işçilerin İş Kanunu"ndan, sözleşmeden ve toplu iş sözleşmesinden doğan hakları, 5510 sayılı Kanun"un 12/6.maddesi ile de Kurumun alacakları ve işçinin sosyal güvenlik hakkı daha geniş koruma-güvence altına alınmak istenmiştir. Aksine halde, 4857 veya 5510 sayılı Kanun"dan kaynaklanan yükümlülüklerinden kaçmak isteyen işverenlerin işin bölüm veya eklentilerini muvazaalı bir biçimde başka kişilere vermek suretiyle yükümlülüklerinden kaçması mümkün olurdu.
Asıl işveren ile alt işverenin birlikte sorumluluğu "müteselsil sorumluluktur". Asıl işveren, doğrudan bir hizmet sözleşmesi bulunmamakla birlikte İş Kanunu"nun 2.maddesinin 6.fıkrası gereğince alt işverenin işçilerinin iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle uğrayacakları maddi ve manevi zarardan alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur. Bu nedenle meslek hastalığına veya iş kazasına uğrayan alt işverenin işçisi veya ölümü halinde mirasçıları tazminat davasını müteselsil sorumlu olan asıl işveren ve alt işverene karşı birlikte açabilecekleri gibi yalnızca asıl işverene veya alt işverene karşı da açabilirlir.
Öte yandan asıl işverene ile alt işverene arasında yapılan sözleşme ile iş kazası veya meslek hastalığına bağlı maddi ve manevi tazminat sorumluluğunun alt işverene ait olduğunun kararlaştırılması; bu sözleşmenin tarafı olmayan işçi veya mirasçıları da bağlamaz.
Alt işverenden söz edebilmek ve asıl işvereni, aracının borçlarından sorumlu tutabilmek için bir takım zorunlu unsurlar bulunmaktadır. Buna göre;
a) İşyerinde işçi çalıştıran bir asıl işveren bulunmalıdır. Sigortalı çalıştırmayan "işveren" sıfatını kazanamayacağı için, bu durumdaki kişilerden iş alanlar da aracı sayılmayacak ve anılan madde kapsamında dayanışmalı sorumluluk doğmayacaktır.
b) Bir başka işveren, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş almalı ve sigortalı çalıştırmalıdır.
c) İşverenlik sıfatını, alınan işte ve o iş nedeniyle sigortalı çalıştırılması sonucunda kazanmış olması aranacaktır. Bu kişinin diğer bir takım işyerlerinde çalıştırdığı sigortalılar nedeniyle kazandığı işverenlik sıfatının sonuca etkisi bulunmamaktadır.
d) İşverenden alınan iş, işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir işyeri olarak değerlendirilebilcek nitelikte olmamalıdır, aksi halde iş alan kimse aracı değil, bağımsız işveren niteliğinde bulunacaktır.
e) İşin bütünü başka bir işverene bırakıldığında, iş anahtar teslimi verildiğinde veya işveren kendisi sigortalı çalıştırmaksızın işi bölerek ihale suretiyle farklı kişilere vermişse, iş sahibi (ihale makamı) Yasanın tanımladığı anlamda asıl işveren olmayacağından, bir alt-asıl işveren ilişkisi bulunmayacaktır.
f) Alt işverenin aldığı iş, işverenin asıl işinin bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi ya da yardımcı işler kapsamında bulunmalıdır. Asıl işverenden alınan iş, onun sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşımaktaysa, işi alan kimse alt işveren değil, bağımsız işveren sayılacaktır. Bu noktada belirleyici yön; yapılan işin, diğerinin bütünleyici, yardımcı parçası olup olmadığıdır. İşyerindeki üretimle ilgili olmayan ve asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmayan bir işin üstlenilmesi halinde, alt işverenden söz etme olanağı kalmayacak, ortada iki bağımsız işveren bulunacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 24.05.1995 gün ve 1995/9-273-548 sayılı kararı da aynı yöndedir.)
Somut olayda, ... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti"ne ait binanın dış cephesini boyama işini ihbar olunan ..."ın (... Mobilya İnşaat Dekorasyon) 13.01.2014 tarihli sözleşme kapsamında aldığı, davacı ..."ın hizmet cetveline göre ... işyeri sicil nolu ..."a ait işyerinde 01.02.2014 tarihinde işe başladığı, 06.02.2014 tarihinde ise Balkan Cad. No: 18 adresindeki ... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti"ye ait binanın boya işinde çalışırken kaza geçirdiği, ihbar olunan ..."a ait işyerinin 06.08.2013 tarihinde kapsama alındığı, iddia edilen kaza ile ilgili Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı, tarafından iş kazası tespiti değerlendirilmesi yapıldığına dair bilgi bulunmadığı, dosya kapsamından anlaşılmıştır.
... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti. ile ihbar olunan ..."a (... Mobilya Dekorasyon) arasındaki hukuki ilişkinin alt işveren, üst işveren kapsamında olup olmadığıdır. 4857 sayılı Kanunun 2. maddesine ve 5510 sayılı Kanun 12. maddesine göre üst işveren- alt işveren ilişkisinden söz edebilmek için öncelikle üst işveren ve bunun tarafından ortaya konulan bir iş olmalı ve görülmekte olan bu işin bölüm ve eklentilerinden bir iş, alt işverene devredilmelidir. Buna karşın, bir işin bütünüyle bir işverene devri durumunda veya anahtar teslimi denilen biçimde işin verilmesi durumunda, artık üst-alt işveren ilişkisi söz konusu olmaz.
Davanın HMK 124 göre ... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti"ye yönlendirilmesine ilişkin çoğunluk görüşü doğru olmasına rağmen, ... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti. ile ihbar olunan ... (... Mobilya Dekorasyon) arasındaki hukuki ilişki üst işveren- alt işveren ilişkisi olmayıp, istisna akti olduğundan ... Süt Ürünleri Paz. Ltd. Şti. yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esasa girilerek bir karar verilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmamaktayız.