7. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5048 Karar No: 2020/1872 Karar Tarihi: 05.02.2020
5015 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/5048 Esas 2020/1872 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 5015 sayılı Kanuna muhalefet suçu ile ilgili olan bir hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz talepleri incelendikten sonra, müşteki Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun davaya müdahil olmayı talep etmediği için temyize hakkı bulunmamaktadır. Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde ise, kaçakçılık suçları ile ilgili olarak Asliye Ceza veya Ağır Ceza Mahkemeleri'nin görevli olduğu belirtilmiştir. Petrol Piyasası Kanunu'nda mahkemelerin belirlenmemesi ve atıf yapılmış olması nedeniyle, kaçakçılık suçlarına ilişkin olarak 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, davaya bakacak mahkeme olarak 1 nolu Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevli olduğu belirlenmiştir. Ancak yerel mahkeme, müsaderenin yerine yazılı şekilde hüküm tesis etmiş, sanık hakkında ise TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluğu uygulanmasında hata yapılmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri hakkında detaylı ve açıklayıcı bilgi verilmiştir: 5015 sayılı Kanun, 5607 sayılı Kanun, TCK’nun 53/1. maddesi bendi.
7. Ceza Dairesi 2016/5048 E. , 2020/1872 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5015 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I) Müşteki Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Kamu davasından haberdar edilmesine rağmen usulüne uygun dilekçe ile veya sözlü olarak katılma talebinde bulunmadığı için müdahillik sıfatı kazanmayan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun temyize hakkı bulunmadığından, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II) Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde; 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu"nun ek 5. maddesinde kaçakçılığın özel bir türü olarak petrol kaçakçılığı suçu düzenlenmiş, anılan Yasanın ek 3. maddesinde ise kaçak petrole ilişkin olarak bu Kanunda yer almayan hususlarda, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununda davaya bakmakla görevli mahkemelerin belirlenmemesi ve yapılan atıf nedeniyle, bu davalara bakacak mahkemelerin görevleri ile ilgili olarak Kaçakçılıkla Mücadele Kanunundaki düzenlemenin uygulanması gerekmektedir. Suç ve karar tarihlerinde yürürlükte bulunan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17. maddesinin 2. fıkrasında "Bu kanun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Ceza Mahkemelerinde görülür. Ancak bu suçlarla bağlantılı olarak resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir." hükmü bulunmaktadır. Bu kurala göre kaçakçılık davalarının uzman mahkemelerde görülmesinin amaçlandığı açıktır. Nitekim 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 17/2. maddesi uyarınca, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, 24.07.2007 tarih ve 346 sayılı kararı ile; kaçakçılık suçlarına, "yargılama yapacak yerde birden fazla asliye ceza veya ağır ceza mahkemeleri varsa 1 numaralı asliye ceza veya ağır ceza mahkemelerinin bakmasını..." kararlaştırmıştır. Bu durum karşısında, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu"nun ek 5. maddesine uygun olan eylem nedeniyle açılan kamu davasına bakma görevinin 1 nolu Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 1. Dava konusu kaçak motorinin 5015 sayılı Kanun’un ek 5/1. maddesi uyarınca müsaderesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi, 2. Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53/1. maddesinin c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın altsoyu bakımından koşullu salıverilme tarihine kadar altsoyu dışında kalan kişiler bakımından ise infaz tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.