Hukuk Genel Kurulu 2014/113 E. , 2015/2670 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki ""alacak"" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10 Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 24.05.2012 gün ve 2011/231 Esas, 2012/314 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 26.06.2013 gün ve 2012/13912 E 2013/13376 K sayılı ilamı ile;
(...Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından taşıma sigorta poliçesi düzenlenen slikon yapıştırıcı emtiasının Amerika"dan Türkiye"ye taşıma işini davalı DHL Global Forwardıng"in üstlendiğini, davalının alt taşıyıcısı sıfatındaki hava yolu şirketinin paketlerden birinde sonradan oluşmuş yırtık nedeniyle eşyayı uçağa almadığını, bunun üzerine eşyanın davalı tarafından geri alınarak depolandığını, ancak eşyanın özelliği gereği belirli bir soğukluk derecesinde kalması gerektiği halde yeterli soğutma olmadan depolanması nedeniyle özelliğini kaybederek tam ziya olduğunu, dolayısıyla davalının taşıma edimini yerine getiremediğini, zarardan davalının sorumluluğu bulunduğunu, poliçe kapsamında sigortalıya ödeme yapılmış olduğunu ileri sürerek, 9.205,00 TL"nin 02.09.2010 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yurt dışında yerleşik asil davalıya izafeten yöneltilebilmesi için, müvekkili şirketin davaya konu taşıma işinde işlem yapmış olması gerektiğini, davaya konu emtianın Türkiye"ye hiç gelmediğini, taşımanın başlamamış olduğunu, bu nedenle Türkiye"de yerleşik olarak faaliyet gösteren müvekkili şirketin her hangi bir işlem gerçekleştirmediğini, davanın doğrudan asile açılması gerektiğini, müvekkilinin pasif husumeti bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin Amerika"da yerleşik olan DHL Global Forwardıng Şirketi"nin Türkiye"deki acentesi olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, taşıma konusu emtianın, Amerika"da uçağa alınmadığı ve taşımanın başlamamış olması nedeniyle Türkiye"ye hiç gelmediği, bu durumda DHL Global Forwardıng Şirketi"ne izafeten dava açılan davalı şirketin, davaya konu taşıma ilişkisinde akdi gerçekleştirmediği gibi eşya Türkiye"ye gelmediğinden akde aracılık da etmediği, davalı şirkete acente sıfatıyla izafeten dava yöneltilmesinin temsilde hata olduğu nazara alınarak, davada esasen kendisine husumet yöneltilen yabancı firma aleyhine davaya devam etmek isteyip istemediği davacı vekiline sorulduğu ancak davacı vekilinin dosyanın mevcut haliyle karar verilmesini talep ettiği, bu durumda, davalı şirketin bu davada husumeti bulunmadığı gibi, davalı acentenin şahsi kusur ve haksız fiiline de dayanılmadığından, davalı şirkete asıl taşıyıcı DHL Global Forwarding"e izafeten dava yöneltilmesi yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, 6762 sayılı TTK"nın 1301. maddesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının, DHL Global Forwarding şirketinin acentesi olduğu, ancak davaya konu taşımanın gerçekleşmediği, emtianın Türkiye"ye gelmediği bu nedenle davalının akde aracılık etmediği ve bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı DHL Global Forwarding Taşıma A.Ş., davaya konu taşıma başlamadan önce DHL Global Forwarding şirketine taşıma konusunda mail çekmek suretiyle 6762 sayılı TTK"nın 119. maddesi anlamında dava konusu taşıma bakımından aracılık faaliyetine başlamıştır. Bu itibarla mahkemece davada, husumet bakımından bir usulsüzlüğünün bulunmadığı nazara alınarak uyuşmazlığın esasına girilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olamamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir....)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında açıklanan nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geeri verilmesine 25.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.