Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10609 Esas 2018/4884 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10609
Karar No: 2018/4884
Karar Tarihi: 23.05.2018

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10609 Esas 2018/4884 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, eşi olan bir iş yerinde çalışmayan ancak işe girdiği gibi gösterip SGK'ya bildirimde bulunarak resmi belgede sahtecilik yapmak suçundan mahkum edilmiştir. Ancak mahkeme kararı TCK'nin ilgili maddelerinin yanlış uygulanması sonucu verilmiştir. Eylem, sahte bir belgenin olmadığı için TCK'nin 244/2-3. maddeleri kapsamındaki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmamaktadır. Bunun yerine, eylem TCK'nin 243/1-2. maddelerinde düzenlenen sisteme veri yerleştirme suçunu oluşturmaktadır. Ayrıca, TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulama Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmelidir. Kararın bu sebeplerden dolayı bozulmasına karar verilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şöyledir: TCK 243/1-2. maddeleri (sisteme veri yerleştirme suçu), TCK 244/2-3. maddeleri (resmi belgede sahtecilik suçu), TCK 53. madde (cezanın şahsiliği ilkesi).

11. Ceza Dairesi 2016/10609 E. , 2018/4884 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanık ..."ın muhasebeciliğini yaptığı ... Ltd Şti ve ... Yemek isimli iş yerlerinde eşi olan temyiz kapsamı dışındaki sanık ..."ın fiilen çalışmadığı halde e-bildirge düzenleyerek söz konusu iş yerlerinde çalışıyormuş gibi SGK Bolu İl Müdürlüğüne bildirimde bulunduğunun bu suretle 3568 sayılı yasa gereği memurun resmi belgede sahteciliği suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; e- bildirge, imza ve şifre ile bilgisayar ortamında işe giriş bildirgelerinin verilmesi halinde, sahte oluşturulmuş maddi varlığı haiz somut bir belge olmadığından, eylemin bu hali ile TCK"nın 244/2-3. maddelerinde düzenlenen sisteme veri yerleştirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç niteliği yanlış belirlenerek yazılı şekilde sanığın TCK’nın 204/2. maddesi gereğince mahkûmiyetine hükmolunması,
2- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.