2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9240 Karar No: 2019/15970 Karar Tarihi: 21.10.2019
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/9240 Esas 2019/15970 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetleri üzerine yapılan temyiz itirazları incelendi. Sanık ... ile alakalı olarak mala zarar verme suçu sebebiyle verilen hüküm onanırken, hırsızlık suçuna ilişkin mahkumiyet bozuldu. Bu nedenle hükmün bozulması istendi ve sanığın temyiz itirazları kabul edildi. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtildi. TCK'nın 168/2 maddesi konuyla ilgili olarak referans gösterildi. Kanun maddesi, suçun işlenmesi sonrasında faile, bir zararın veya tehlikenin önlenmesi ya da işlenen suçun etkilerinin azaltılması yönünde girişimde bulunması halinde, indirim yapılmasını öngörmektedir. 21.10.2019 tarihli kararda oy birliğiyle karar verildi.
2. Ceza Dairesi 2019/9240 E. , 2019/15970 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıklar ... ve ... hakkında 12.09.2014 tarihli ve 2014/59 E., 2014/486 K. sayılı verilen mahkûmiyet kararının, yokluğunda hüküm verilen sanık ...’nın aynı konutta oturan eşi ...’ya 01.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve bu sanık yönünden temyiz edilmeksizin 23.10.2014 tarihinde kesinleştiği, diğer sanık ...’ın ise hükmü temyiz etmesi üzerine Dairemizin 25.06.2018 tarihli ve 2016/3617 E., 2018/7937 K. sayılı ilamı ile mala zarar verme suçuna yönelik temyiz isteminin reddine, konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen hükmün onanmasına, hırsızlık suçuna ilişkin mahkûmiyetin ise TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinden bahisle bozulmasına ve bozma kararının hükmü temyiz etmeyen sanık ...’ya sirayetine karar verildiği, bozma sonrası mahkemece 2018/433 esas sayılı dosya üzerinden yargılmaya devam edilerek “bozma ilamına direnilmesine, sanık ... hakkında bu aşamada tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verildiği, bu kararın her iki sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle mahkemece sanık ...’nın talebinin bozma öncesi verilen 12.09.2014 tarihli ve 2014/59 E., 2014/486 K. sayılı asıl karara yönelik temyiz talebi niteliğinde görülerek, 26.02.2019 tarihli ek karar ile talebin CMK’nın 296. maddesi gereğince reddine karar verildiği, bu kararın cezaevinde bulunan sanığa 07.03.2019 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, sanık ...’in 11.03.2019 tarihli dilekçesiyle ek kararı temyiz ettiği belirlenerek yapılan inceleme; 1- Sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın temyiz isteminin reddine dair mahkemece verilen 26.02.2019 günlü ve 2014/59 E., 2014/486 K. sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik temyiz itirazının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair verilen ek kararın istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince; Sanık hakkında hırsızlık suçuna ilişkin hükmün Dairemizin 25.06.2018 tarihli ilamı ile bozulması üzerine, her ne kadar mahkeme tarafından 28.12.2018 tarihli ve 2018/ 433 E., 2018/ 753 K. sayılı karar ile direnme kararı verildiği belirtilmiş ise de, direnme kararında bozmadan önce verilen kararda yer verilmeyen yeni gerekçeler gösterildiği, bu itibarla direnme kararının eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hüküm olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 12.09.2014 tarihli duruşmada temyiz dışı sanık..."in müştekinin zararının babası tarafından giderildiğini belirttiği, müştekinin de zararının bulunmadığını beyan ettiği ve diğer sanıkların da zararın giderilmesi konusunda gösterilen etkin pişmanlığa açık bir karşı duruşlarının bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerini düzenleyen TCK"nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 21.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.