11. Ceza Dairesi 2017/7435 E. , 2018/4877 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Sanıkların mahkumiyetine
Sanıkların 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanık ..."ın savunmasında, ... ile pazarlama işi için bir takım belge ve evrakını alan..."ün kendisini notere götürüp, pazarlama işi için olduğunu söyleyip belgeler imzalattığı, bir miktar para verdiği, sonra da hakkında bu davaların açıldığını ve bu nedenle cezaevinde olduğunu savunması ile sanık ..."in ise işsiz olduğunu, inşaat işlerinde çalışırken tanıdığı... isimli birinin kendisine seni sigortalı bir işe alalım diyerek iki kez notere götürüp, noterde belgeler imzalattığını, okuma yazması olmadığını, neye imza attığını bilmediğini ve suçlamaları kabul etmediğini beyan etmesi karşısında; sanıkların düzenlediği iddia edilen suça konu 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarına ait faturaların dosyada bulunmaması nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde tespiti bakımından;
1- Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarına ait faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan fatura asıllarının veya onaylı örneklerinin kanaat oluşturacak sayıda getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2- 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarına ait faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda,
a)Faturaların sanıklar tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin ve sanık savunmalarının doğruluğunun tespiti bakımından, ele geçen faturalardaki yazı ve imzaların sanıklar ile sanıkların savunmalarında adları geçen... ve ..."ün eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
b) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ve şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
d) Sanıkların ortak ve yetkilisi oldukları incelemeye konu ... Petrol Ürünleri...Ltd şirketinin 01/2006-09/2008 dönemlerinde beyanname verdiklerinin tespit edilmesi karşısında, vergi dairesinden bu beyannameleri kimin verdiğinin ve sanıkların verip vermediğinin araştırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hükümler kurulması,
3- Kabule göre de;
a) 2006, 2007 takvim yıllarındaki eylemleri nedeniyle mahkûm oldukları uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK‘nın 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağı, c bendindeki diğer kişiler bakımından hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.