Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14319
Karar No: 2018/288
Karar Tarihi: 20.01.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/14319 Esas 2018/288 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, 124 ada 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlar hakkında dava açmıştır. Kadastro sonucunda, taşınmazların şahısların sunulan vergi ve tapu kayıtlarına uymadığı ve zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle hali arazi vasfıyla tespit edilmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay kararı sonucunda bu karar bozulmuştur. Yerel mahkeme tarafından yapılan inceleme ve araştırmalarda yetersizlikler olduğu belirtilerek, doğru sonuca varılabilmesi için tapu kaydı ve belgelerin tamamı doğru bir şekilde açıklığa kavuşturulup, keşif işlemi yenilemek gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-c maddesinde yeralan düzenlemenin üçüncü kişi malik olmadıkça uygulanamayacağına vurgu yapılmıştır. Ayrıca, toprak yapıları, eğimleri, nitelikleri ve taşınmazların üzerinde sürdürüldüğü iddia edilen zilyetliğin şekli ve süresi hususunda bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor alınması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-c maddesi
- 6360 sayılı Yasa
16. Hukuk Dairesi         2015/14319 E.  ,  2018/288 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 124 ada 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20 parsel sayılı sırasıyla 22.105.56, 25.027.25, 12.390.91, 11.173.88, 181.62, 18.734.53, 15.721.60, 120.238.24, 9.706.39 ve 14.251.84 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, şahıslarca sunulan vergi ve tapu kayıtlarının taşınmazlara uymadığı ve zilyetlikle kazanım koşularının gerçekleşmediği gerekçesiyle hali arazi vasfıyla ... adına tespit edilmişlerdir. Davacı ... ve arkadaşları kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, vergi kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak 124 ada 20 parsel sayılı taşınmaz hakkında, davacı ... ve arkadaşları aynı gerekçelerle 124 ada 19 parsel sayılı taşınmaz hakkında, davacı ... ve arkadaşları aynı gerekçelerle 124 ada 18 parsel sayılı taşınmaz hakkında, davacı ... ve arkadaşları aynı gerekçeler ve tapu kaydına dayanarak 124 ada 13, 15 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar hakkında, davacı ... ... ve arkadaşları aynı gerekçeler ve tapu kaydına dayanarak 124 ada 14 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar hakkında, davacı ... ve arkadaşları aynı gerekçeler ve tapu kaydına dayanarak 124 ada 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ayrı ayrı dava açmışlardır. Müdahil davacı ... Köyü Tüzel Kişiliği, çekişmeli taşınmazların tamamının mera vasfında olduğunu ileri sürerek, ... Belediye Başkanlığı ise 6360 sayılı Yasa uyarınca davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve dava konusu taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları ..., ... ve ... ile diğer davacılar vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle 124 ada 18, 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlar yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- Dava konusu 124 ada 11, 12, 13, 14, 15, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacıların dayandığı 23.01.1950 tarih ve 47 sayılı tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı ancak tapu kaydının 3402 sayılı Yasa’nın 13/B-c maddesi gereğince hukuki değerini kaybettiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri eksiksiz şekilde dosya arasına getirtilmemiş, tapu kaydının revizyon durumu sorulmamış, tapu kayıt malikleri ile davacılar arasındaki ırsi ilişki yeterince araştırılmamış, teknik bilirkişiden tapu kaydının uygulanmasına ilişkin denetime elverişli rapor alınmamış, tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı kesin olarak saptanmamıştır. Öte yandan, 3402 sayılı Yasa"nın 13/B-c maddesi gereğince tapunun hukuki değerini kaybettiğinden söz edebilmek için taşınmaza tapu kayıt maliki haricinde üçüncü bir kişinin malik sıfatıyla zilyet olması gerektiği, dolayısıyla da ... yararına 3402 sayılı Yasa’nın 13/B-c maddesinin uygulanamayacağı gözden kaçırılmıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafın dayandığı 23.01.1950 tarih ve 47 sayılı tapu kaydının açıkta pay kalmayacak şekilde ve okunaklı olarak bilgisayara dökülmüş örneklerinin ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritaları ile dayanağı belgeler, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ilişkin kesinleşme durumunu gösterir şekilde onaylı kadastro tutanak örnekleri ve dayanakları ile tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıtları, ayrıca söz konusu tapu kaydının gittisi olan 01.07.1976 tarih ve 1 sayılı tapu kaydının oluşumuna esas ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08.04.1976 tarih ve 214/113 sayılı tashihen tescil dosyası dosya arasına getirtilmeli, tapu kayıt malikleri ile davacılar arasındaki ırsi ilişkiyi kanıtlayacak nitelikteki veraset ilamı veya nüfus kayıtları dosya içerisine konulmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile uzman fen ve ziraat bilirkişilerinin huzuruyla yeniden keşif icra edilmelidir.
    Keşif sırasında öncelikle fen bilirkişisi eliyle davacı tarafın dayandığı tapu kaydının varsa haritası zemine uygulanarak kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının bulunmaması veya uygulanamaması durumunda, davacının dayandığı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, tapu kayıt maliki ile davacı taraf arasında ırsi ilişki olup olmadığı ilgililerin nüfus kayıtları ve veraset ilamları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanlarıyla denetlenmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava ve temyize konu taşınmazların tasarruf ve intikal durumlarına ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, tespite aykırı sonuca varılması halinde tüm tespit bilirkişileri taşınmazlar başında dinlenmeli, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının sınırlarının gayrisabit nitelikte olup olmadığı belirlenerek tapu kaydına yöntemince kapsam tayin edilmeli, tapu kayıt kapsamı dışında kalan bölümler üzerinde davacı taraf lehine zilyetlikle nedeniyle mülk edinme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir ayrıntılı kroki düzenlettirilmeli, ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmazların toprak yapıları, eğimleri, nitelikleri ve taşınmazların üzerinde sürdürüldüğü iddia edilen zilyetliğin şekli ve süresi hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-c maddesinde yeralan düzenlemenin ... yararına uygulanamayacağı ve davacı tarafın dayandığı tapu kaydının ... yönünden hukuki değerini kaybetmeyeceği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 20.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi