5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25427 Esas 2020/8033 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/25427
Karar No: 2020/8033
Karar Tarihi: 23.06.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25427 Esas 2020/8033 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. Gümrük İdaresi, suçtan zarar görüp temyiz dilekçesiyle katılma isteminde bulunmuştur. Temyiz isteği reddedilmemiştir. Kararda 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçu işlendiği ve mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. 15/04/2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenlemelere dikkat çekilmiştir. Bu düzenlemeler sanık lehine hükümler içermekte olup, eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanması mümkün hale gelmiştir. 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrasının uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu sebeple, kararın bozulması ve yargılamanın baştan yapılması gerektiği hükmedilmiştir. Kanun maddelerinin detaylı açıklamaları yapılmamıştır.
19. Ceza Dairesi         2019/25427 E.  ,  2020/8033 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören, CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı olan ve temyiz dilekçesiyle katılma isteminde bulunduğu anlaşılan Gümrük İdaresi’nin temyiz dilekçesinin kapsamı ve içeriği karşısında, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma düzenini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen ""Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir."" şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 23/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.