Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11324 Esas 2016/2079 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11324
Karar No: 2016/2079
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11324 Esas 2016/2079 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı tarafından yürütülen takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı, alacak zamanaşımının 10 yıl olduğunu ve alacaklarının zamanaşımına uğramadığını savunmuştur. Yargılama sonucunda, icra dosyasındaki talepler nedeniyle zamanaşımının kesildiği ve davalının sunduğu belgelere karşı davacının borçlu olmadığına dair delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yüksek Mahkeme, davalının ispat yükünün usulüne uygun delillerle yerine getirilmemesi nedeniyle kararın bozulmasına hükmetmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu, Madde 125
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Madde 359
19. Hukuk Dairesi         2015/11324 E.  ,  2016/2079 K.
"İçtihat Metni"


TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2013/79-2014/47
DAVACI : ...
DAVALI : ..

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacı, davalı tarafından aleyhine yürütülen... sayılı dosyasında borcun sebebi olarak karzen ifadesinin belirtildiğini, davalıya borçlu olmadığını, davalının iddia ettiği karz ilişkisinin 6 aylık zamanaşımına tabi olduğunu ve zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalının alacak belgesine sahip olmadığını ileri sürerek, takip nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitini ve davalının %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacak zamanaşımının 10 yıl olduğunu ve alacaklarının zamanaşımına uğramadığını, müvekkilinin davacının aldığı mallara karşılık vermiş olduğu senetlere kefil olduğunu, bu senetlerin ödenmemesi nedeniyle müvekkilinin miktarları toplamı 13.760 TL tutan 4 adet senedi kefil olarak icra masrafları ile birlikte ödemek zorunda kaldığını, davalının elden aldığı 6.000 TL için verdiği müşteri çekinin de karşılıksız çıktığını ve müvekkilinin bu alacağı da tahsil edemediğini, senet ve çek miktarlarının 19.670 TL olup başlatılan takibin ödenmeyen bu borca karşılık olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, icra dosyasındaki talepler nedeniyle zamanaşımının kesildiği ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalının sunduğu belgelere karşı davacının borçlu olmadığına dair delil sunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Davalı, hangi hukuki ilişki nedeniyle ne miktarda alacaklı olduğunu usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Dava konusu icra takibinde alacağın temeli "karzen" gösterilmiş ise de davalı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, keşidecisinin davacı, aval verenin ise bizzat kendisinin olduğu bonolar nedeniyle senet hamillerinin başlattığı takipler üzerine faizleri ve dosya giderleri ile birlikte toplam 20.000 TL ödemede bulunmak zorunda kaldığını belirtmektedir. Davalının savunmasında geçen senetlerle ilgili takip dosyaları getirtilmek suretiyle aval veren sıfatıyla davacı lehine ödemede bulunup bulunmadığının araştırılarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken ispat yükü tayininde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi bozmaya gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.