MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanığın, keşidecisi ... olan ... Sirkeci Şubesine ait 23/05/2009 keşide tarihli 12.500 Türk Lirası bedelli çeki ... imzası ile cirolayarak kullandığı iddiası ile sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanık aşamalardaki savunmalarında, ... ile gayrı resmi ortak olduklarını, suça konu çeki yaptıkları ticaret nedeniyle verdiğini ve ödediğini söylemesi; dosya arasında sanığın katılan ... ile ortak çalıştıklarına dair belgenin bulunması; dosya içerisinde keşidecisi ... olan ve cirosu aynı şekilde yapılmış üç adet çekin bulunması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı ve 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilemez ise de, failde belgede sahtecilik kastına etki yapabileceği cihetle, sanığın suç kastının tayinin, savunmanın doğruluğunun ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, daha öncesinde de benzer şekilde çek düzenlenip bedellerinin ödenip ödenmediğinin sanığın bu şekilde başka şahıslara da çek ciro edip etmediğinin araştırılması;... Bankası Siteler Şubesinden keşidecisi ... olan bu şekilde daha önce düzenlenen çeklerin ödenip ödenmediğinin sorulması, sonucuna göre toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 23.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.