Hukuk Genel Kurulu 2014/237 E. , 2015/2662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “kira bedelinin tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.12.2011 gün ve 2010/2882 E., 2011/2490 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 19.04.2012 gün ve 2012/6006 E., 2012/10718 K. sayılı ilamı ile;
".... Davacı vekili dilekçesinde; mecurun aylık kirasının 01.01.2010 tarihinden itibaren 5.459,86 TL kira, yakıt ve yönetim gideri 877,92 TL olmak üzere toplam 6.337,78 TL olarak tespitini istemiştir.
Mahkemece; davalının eskiden beri kiracı olduğu, hak ve nesafjö ete göre kiranın belirlenmesi gerektiği, boş olarak getirebileceği 5.500 TL"dan hak ve nesafete göre indirim yapıldığında bulunan miktarın, ödenen kira parasından az olamayacağı gerekçe gösterilerek, önceki dönemde davalının ödediği miktar olan 5.352,48 TL kira, 863,76 TL ortak gider olmak üzere 6.126,14 TL"na hükmedilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde aylık 5.500 TL kira getirebileceği, endeks uygulamasına göre kiranın 5.702 TL alacağı açıklanmıştır. Dava konusu taşınmaz Ulus - Bankalar Caddesinde, toplam 106.64 m2 alana sahip; konfeksiyon ve hazır giyim mağazasıdır.Dava konusu taşınmazın boş olarak getirebileceği kira parası ve endekse göre belirlenen bedel, davacı talebi ve mecurun nitelikleri dikkate alındığında, davacının kira bedeline ilişkin talebinin kabulü gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir..."
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, yeni dönem kira parasının endeks uygulanmak suretiyle mi, yoksa hak ve nefaset ilkesi gereğince mi tespit edilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında; esasa girilmeden önce kira bedelinin reddedilen kısmının yıllık miktarı itibariyle, direnme kararına karşı temyiz yasa yolunun açık olup olmadığı hususu, ön sorun olarak incelemiştir.
01 Ekim 2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) yürürlüğe girmiş; anılan Kanunun 450. maddesiyle de 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleriyle birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bununla birlikte yasa koyucu uygulamada birtakım sorunların ortaya çıkmasını engellemek için, 6100 sayılı Kanuna geçiş hükümlerini ayrıca düzenlemiştir.
6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen Geçici Madde 3 (Ek: 31.03.2011– 6217/30 md.) göre bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden
önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.9.2004 tarih ve 5236 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 427"inci ilâ 454"üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır.
Bilindiği üzere, 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”; yürürlük tarihinden sonra mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar Türk Lirası; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1. maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar Türk Lirası olarak değiştirmiştir. 5219 ve 5236 sayılı Kanunlara göre katsayı artışı uygulanarak bu sınırlar yıllar itibariyle arttırılmıştır.
16.07.1981 gün ve 2494 sayılı Kanunun geçici maddesi ile temyiz ve karar düzeltme sınırlarına ilişkin değişikliklerin, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek nihai kararlara yönelik temyiz ve karar düzeltme istemleri hakkında uygulanacağı belirtilmiş; dolayısıyla, dava hangi tarihte açılmış olursa olsun, temyiz ve karar düzeltme sınırlarının saptanmasında, hakkında bu yollara başvurulan hükmün verildiği tarihteki yasal durumun esas alınacağı kabul edilmiştir.
Şu durumda; bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği veya Yargıtay kararına karşı karar düzeltme yolunun açık olup olmadığı belirlenirken, temyiz veya karar düzeltme hakkının doğduğu (kararın verildiği) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; temyiz yada karar düzeltme istemine konu karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise, ona bağlı kalınmalıdır.
Buradaki "karar" teriminin, mahkemenin Özel Daire bozmasına karşı verdiği direnme kararını ve ayrıca Hukuk Genel Kurulunun verdiği kararı da kapsayacağında duraksama bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde:
Dava, aylık 5.459,86 TL kira, 877,92 TL ortak gider olmak üzere toplam 6.337,78 TL kira bedelinin tespitine yöneliktir. Mahkemece aylık 5.352,48 TL kira, 863,76TL ortak gider olmak üzere toplamda 6.216,24 TL olarak tespitine karar verilmiştir. Toplamda davacı aleyhine kısmen reddedilen miktar aylık 121.54 TL olup yıllık bazda ise 1.458,48 TL"dir. Bozma ilamı ise davacının kira bedeline ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesine yöneliktir. Bu durumda; mahkemenin direnme kararı verdiği, miktar yıllık bazda 1.288,56TL"dir.
Eldeki davada, temiz istemine konu direnme kararının verildiği 25.09.2012 tarihinde uygulanacak temyiz (kesinlik) sınırı 1.690.00 TL"dir. Direnme kararına konu reddedilen kira bedeli miktarı ise 1.288,56 TL olup, açık biçimde temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yasa yoluna gidilmesi miktar itibariyle mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davacı vekilinin temyiz isteminin kesinlikten reddi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 18.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.