Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11300
Karar No: 2016/2075
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11300 Esas 2016/2075 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir kredi sözleşmesini şirket adına hareket ettiğini düşünerek imzaladığını ve sözleşmenin tamamının İngilizce hazırlandığını iddia ederek davalı bankaya borçlu olmadığının tespitini ve bloke edilen paraların müvekkiline ödenmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının müteselsil kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesine uygun davrandığını ve bloke edilen paranın banka tarafından mahsup edilmesinin hukuka uygun olduğunu belirterek davayı reddetmiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay ise, davacının usulüne uygun temerrüde düşürülmediğini, taraflar arasındaki sözleşmede açık hüküm bulunmadığı için müteselsil kefil davacının davalı bankadan gayri nakdi alacağı talep edebilmesinin mümkün olmadığını ve mahkemenin bilirkişi raporunu yeterli bulmadığını belirterek kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu Madde 117
19. Hukuk Dairesi         2015/11300 E.  ,  2016/2075 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu ... ile davalı banka arasında düzenlenen 100.000 TL bedelli kredi sözleşmesini şirket adına hareket ettiğini düşünerek imzaladığını, bankanın gönderdiği ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin ... Bankasında bulunan şahsi hesabına bloke konulduğunu, imzalanan kredi sözleşmesinin tamamen ingilizce hazırlandığını ve imza edildiğini, müvekkilinin ingilizce bilmediğini, sözleşmeyi de şirket adına hareket ettiğini düşünerek imzaladığını, müvekkilinin sözleşmeyi imzalarken esaslı hataya düştüğünü ileri sürerek, müvekkilinin 06.06.2013 tarihli kredi sözleşmesi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini ve bloke konulan 67.377 TL"nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, 06.06.2013 tarihli sözleşmede davalının 125.000 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, ödenmeyen ve kat edilen kredi borcu nedeniyle sözleşmenin takas ve mahsup hakkını düzenleyen hükmü uyarınca davacının hesabına yatan paraya bloke konulduğunu, bloke konulan miktarın ise 44.018,60 TL olduğunu, hata iddiasını kabul etmediklerini, müvekkilinin taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye uygun davrandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının sözleşmede müteselsil kefil olmayı kabul ettiğine dair ibareyi ingilizce olarak el yazısı ile yazarak imzaladığı, davacının şirketi temsil yetkisi bulunmadığı ve sözleşmeyi kendi şahsı adına imzaladığının kabulü gerektiği, sözleşmede esaslı hata yapıldığı iddiasının yerinde görülmediği, asıl borçlunun 14.999,77 TL kredi kartı, 38.758,41 TL taşıt kredisi, 5.225,00 TL gayri nakit borcundan davacının kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmesi kapsamında sorumlu olduğu, davalı bankanın 23.01.2014 tarihinde 44.020,10 TL yi mahsup etmesinin hukuka ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıda bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava davacının müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesindeki borçtan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve bloke edilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Davacının sözleşmede tebligat yapılacak adresi yazılmamış olup, davacı tarafından vekaletnamede belirtilen adresine hesap kat ihtarnamesinin tebliğinin yapılmamış olması nedeniyle Türk Borçlar Kanununun 117. maddesi uyarınca davacı usulüne uygun temerrüde düşürülmediğinden temerrüt faizinden sorumlu tutulamaz. Yine müteselsil kefil davacının davalı banka tarafından asıl borçluya verilen beş adet çek yaprağı ile ilgili olan gayri nakdi alacağın tahsilini talep edebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmede açık hüküm bulunması gerekir. Mahkemece bu hususun araştırılıp tartışılmaması da doğru görülmemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ise banka kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yapılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme ile düzenlenmiş olup, içerik itibariyle de yetersizdir. Mahkemece konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile banka kayıt ve defterleri de yerinde incelenmek suretiyle yukarıda açıklanan nedenler de göz önüne alınarak denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi incelemesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.


    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi