11. Ceza Dairesi Esas No: 2020/6536 Karar No: 2021/2275 Karar Tarihi: 08.03.2021
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/6536 Esas 2021/2275 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan mahkum edilmiş. Ancak sanığın savunmasında, faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını beyan etmesi üzerine; dosyada bulunan faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtilmiş. Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise, faturaları kullanan mükellefler hakkında dava açılması, faturaları kullanan şirket yetkililerinin veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılması gerektiği belirtilmiş. Bununla birlikte, eksik araştırma ve inceleme sonucu mahkumiyet hükmü kurulduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Ayrıca, sahte fatura düzenleme suçunun her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde ise her yıl için zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı
11. Ceza Dairesi 2020/6536 E. , 2021/2275 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını beyan etmesi, karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından; 1- Dosyada bulunan faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, 2- Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise; a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması, b) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması, 3- Kabule göre de; a) Sahte fatura düzenleme suçunda, her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi hâlinde ise her yıl için zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinden; zamanaşımı hususu da dikkate alınarak, her suç yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması ve hangi takvim yılından kurulduğu da belirtilmeksizin sanık hakkında tek bir mahkûmiyet hükmü kurulması, b) 5237 sayılı TCK‟nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun‟un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 08.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.