14. Hukuk Dairesi 2016/327 E. , 2018/5400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25.06.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi, ... 12. İcra Dairesi Müdürlüğü"nün 2012/2251 Esas sayılı icra takibinin davacılar açısından iptali ve kötü niyet tazminatı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüyle mirasın hükmen reddine, davacıların davalının alacaklısı olduğu ... 12. İcra Dairesi Müdürlüğü"nün 2012/2251 Esas sayılı dosyadan dolayı borçlu olmadıklarının tesbitine, kötüniyet tazminat talebinin reddine dair verilen 14.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 02.05.2009 tarihinde vefat eden ..."ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacılar murisi 02.05.2009 tarihinde ölen ... "ın terekesinin borca batık olduğunun tespitine, davacıların davalının alacaklısı olduğu ... 12. İcra Müdürlüğü"nün 2012/2251 Esas sayılı dosyadan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, ... müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Mahkemece terekenin aktifi belirlenirken, ölüm tarihi itibariyle muris adına kayıtlı araç olup olmadığının tespiti amacıyla ilgili emniyet müdürlüğüne yazı yazılmadığı, UYAP üzerinden POLNET çıktısı alınmakla yetinildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, murisin ölüm tarihi itibariye üzerine kayıtlı araç bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili emniyet müdürlüğüne yazı yazılmalı, murisin davalıya ölüm tarihi itibariyle borçlu olduğu miktar tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Ayrıca, davacıların Av. ..."a verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Kabule göre de, mahkemece murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ve mirasın hükmen reddine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, davacıların davalının alacaklısı olduğu ... 12. İcra Müdürlüğü"nün 2012/2251 Esas sayılı dosyadan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine de karar verilmesi yerinde değildir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.