Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/384
Karar No: 2018/2089
Karar Tarihi: 15.03.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/384 Esas 2018/2089 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/384 E.  ,  2018/2089 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... ile davalı ... aralarındaki kişisel eşyanın iadesi davasına dair ... 10. Aile Mahkemesinden verilen 07/10/2015 günlü ve 2013/1723 E.-2015/1457 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 14/09/2017 günlü ve 2016/2940 E.-2017/12055 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; nişan ve düğün sırasında kendisine takılan 12 adet burma bilezik, 6 adet bilezik, 95 adet çeyrek altın ile 14 ayar takı setinden ibaret olan ziynet eşyalarının daha güvenli olması nedeniyle davalı eşinin ortak olduğu .... Limited Şirketine ait dükkanın kasasında muhafaza edildiğini, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle davalı ile anlaşmalı boşanmaya karar verdiklerini, bu nedenle davalının ziynet eşyalarını kendisine teslim edeceğini bildirdiğini, ancak boşanma davasının çekişmeli hale dönüşmesi nedeniyle davalının ziynet eşyalarını teslim etmediğini ileri sürerek; ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ziynet eşyalarının bedelinden şimdilik 5.000 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir,
    Davalı; davacının ... plaka sayılı aracı almak için ziynet eşyalarını bozdurduğunu, aracın vergi ve sigorta poliçe bedeli dahil olmak üzere 1.750 TL"ye satın alındığını, davacıya ait ziynet eşyalarının 1.400 TL"ye bozdurulması nedeniyle geriye kalan 350 TL"yi kendisinin ödediğini, yerleşmiş Yargıtay kararlarına göre ziynet eşyalarının kolayca taşınabilen eşyalardan olduğunu, bu nedenle ziynet eşyalarının kendisinde kaldığı yönündeki iddiasını davacının ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacıya ait ziynet eşyalarının ilk kuyumcu dükkanının açılması sırasında davalı tarafından dükkana konulduğunu, sonrasında güvenlik amacıyla kasada muhafaza edildiğini ve altınların davacıya iade edilmediğini bildiren davacı tanıkları ile davacıya ait altınların araba alımı için bozdurulduğunu, altınların kuyumcu dükkanında muhafaza edilmediğini bildiren davalı tanıklarının beyanlarının birbirine üstün tutulmasını gerektirir bir husus bulunmadığı gibi bu yönde de bir kanaat oluşmadığı, davacının yemin delilini kullanmayacağını bildirmesi nedeniyle iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafça temyiz edilmiş ve Dairemizin 14.09.2017 günlü ve 2016/2940 Esas 2017/12055 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
    Davacı vekili, daire ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dava, nişan ve evlilik sırasında davacı kadına takılan ve davalı kocada kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
    Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir.
    Davacı kadın; kendisine bağışlanmış olan ziynet eşyalarının davalı kocanın ortağı olduğu kuyumcu dükkanında bulunan kasada saklandığını, boşanma davası açılmadan önce davalı kocanın ziynet eşyalarını teslim edeceğini bildirdiğini, ancak sonrasında davalının ziynet eşyalarını teslim etmediğini ileri sürmüştür. Davalı koca ise, ziynet eşyalarının evlilik sırasında davacı kadın adına alınan araç için bozdurulduğunu savunmuştur.
    Taraflar arasında, nişan ve evlilik sırasında takılan ziynet eşyalarının miktar ve niteliği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık , ziynet alacağı davasının ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
    Mahkeme gerekçesinde; dinlenen taraf tanıklarının iddia ve savunmayı doğruladığı, tanıkların beyanlarının birbirine üstün tutulmasını gerektiren bir neden bulunmadığı, davacının diğer delilleri ile davasını ispat edemediği ifade edilmektedir.
    Oysa, davalı, davacı aleyhine 29.03.2011 tarihinde ... 5. Aile Mahkemesinde açtığı (ve davacının davalı aleyhine ... 8. Aile Mahkemesinde açmış olduğu 2011/268 Esas sayılı dava ile birleşen) 2011/437 Esas sayılı davada vermiş olduğu dava dilekçesinde;... plaka sayılı aracın tarafların ortak birikimleri ile 1999 yılında alındığını, ancak aracın davacı tarafından kendisine sorulmadan satıldığını ileri sürerek, araca yapmış olduğu katkı payının tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece; davalının, (davacı tarafça delil olarak dayanılan) katkı payı davasındaki bu beyanının kendisini bağladığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nun 255. maddesi uyarınca; aksine ciddi ve inandırıcı deliller ile olaylar bulunmadıkça, asıl olan, tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır.
    Aynı kanunun 198. Maddesine göre, takdiri bir delil olan tanık beyanı, hâkimi bağlamaz. Ancak hâkim, tanık beyanını serbestçe takdir ederken sadece vicdani kanaati ile karar veremez. Tanık beyanları yönünde ya da aksine hüküm tesis edilmesi durumunda, tanık beyanının neden kabul edildiği ya da edilmediği açıklanmalıdır. Bu aşamada hemen belirtilmelidir ki, akrabalık veya diğer bir yakınlık, başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz.
    Somut olayda; davacının babası ve kardeşi olan tanıklarının, gerçek olmayan olayları gerçekmiş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu yoktur. Aksine, davacı tanıklarının beyanları yer, zaman ve olgulara dayalı olduğu gibi birbirleriyle de tutarlıdır. Buna göre, davacı kadın, dinlenen tanıklarının beyanları ile ziynet eşyalarının saklanmak üzere davalı kocaya verildiğini ve boşanmalarına rağmen iade edilmediğine dair iddiasını ispat etmiştir.
    Yapılan bu açıklamalar karşısında, davanın reddine dair verilen mahkeme kararının açıklanan bu gerekçeler ile bozulması gerekirken, zuhulen onanmasına karar verildiği bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmakla, davacı tarafın karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizce verilen 14.09.2017 günlü ve 2016/2940 Esas 2017/12055 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istek halinde davacı tarafa iadesine, 15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi