11. Ceza Dairesi 2016/5323 E. , 2018/4860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- Sanık ..."nın, 1982 doğumlu olan ve yöre adetlerine göre evlilik yaşının geçtiği değerlendirilen kızı..."nin evlenebilmesi için yaşını küçültmeye karar verdiği bu amaçla... Çankaya hakkında 20/01/2010 tarihli sahte MERNİS ölüm tutanağı düzenlendiği, bu tutanağın sanık ..."ı iyi tanıyan ... Köyü muhtarı olan sanık ... tarafından aslında..."nin ölmediği bilindiği halde mühürlenip imzalandığı; aynı zamanda sanık ..."ın Nüfus müdürlüğüne başvurarak nüfusa kayıtlı olmayan bir kızı olduğunu ve kayıt yapacağını beyan ettiği ve 14/05/2009 tarihli sahte doğum bildirimi, nüfus cüzdanı talep belgesi ve yaş tespit formu ile kızı..."yi 1992 doğumlu ... olarak 14.05.2009 tarihinde nüfusa tescilini sağlayıp nüfus cüzdanı aldığı iddia ve kabul edilen somut olayda; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 31. maddesinde "Şehir ve kasabalarda 24/04/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gereği defin ruhsatı vermeye yetkili olanlar ile köylerde, varsa resmi tabip veya sağlık kuruluşu yetkilileri, yoksa köy muhtarları tarafından olayın meydana geldiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde nüfus müdürlüğüne bildirileceğine" dair amir hüküm bulunduğu, suça konu MERNİS ölüm tutanağında ölüm yeri olarak Suruç ilçesi yazmasına rağmen onaylayan yetkilinin yukarıda bahsi geçen Kanun maddesi uyarınca yetkisi olmayan ... Köyü muhtarı olması nedeniyle söz konusu belgenin aldatma niteliğinin bulunmadığı ancak; sanığın, nüfusa kayıtlı olmayan bir kızı olduğunu ve kayıt yapacağını beyan ederek 14/05/2009 tarihli sahte doğum bildirimi, nüfus cüzdanı talep belgesi ve yaş tespit formu ile nüfus müdürlüğünden ... adına yeni bir nüfus cüzdanı aldığının anlaşılması karşısında; ölüm tutanağı dışındaki belgelerin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında TCK"nın 2014/1 ve 43/1 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Adli emanetin 2011/141 sırasında kayıtlı suça konu belgeler hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
II-Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
... Köyü Muhtarı olan sanığın... Çankaya isimli kişinin aslında ölmediğini bildiği halde hakkında düzenlenen sahte MERNİS ölüm tutanağını imzalayıp onaylamak suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda; suça konu MERNİS ölüm tutanağında ölüm yeri olarak Suruç İlçesi yazması nedeniyle 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 31. maddesi gereği ... Köyü muhtarı olan sanığın bu belgeyi onaylama yetkisinin bulunmadığının ve bu durumun belgeden kolaylıkla farkedilebilmesi nedeniyle belgenin aldatma niteliğinin bulunmadığı anlaşıldığından, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
III-Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında, sanığın aşamalarda arzuhalci olarak görev yaptığını, sanık ..."nın 20/01/2010 tarihinde gelerek kızı olan... ÇANKAYA nın öldüğünü söylediğini, kendisine verdiği aile kayıt tablosundaki bilgilere göre MERNİS ölüm tutanağı düzenlediğini, muhtarın yanına gitmediğini savunması karşısında; sanığın... Çankaya adlı kişinin öldüğünü bildiğine ve diğer sanık ..."ın suçuna iştirak ettiğine ilişkin delil bulunmadığı, bu nedenle sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gözetilmeden sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.