5. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/12770 Karar No: 2020/4974 Karar Tarihi: 11.06.2020
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/12770 Esas 2020/4974 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2019/12770 E. , 2020/4974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu Uludere ilçesi Ortabağ Köyü 303 ada 3 parsel sayılı taşınmazın yol olarak el atılan ve fen bilirkişisi raporunda A harfi ile gösterilen kısmın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Davalı idarenin 06.09.2019 tarih 239785 sayılı yazısında; dava konusu taşınmaz için Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/848 Esas sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili talebi ile dava açıldığı belirtilmiş olup, bu davanın bekletici mesele yapılarak, kesinleşmesi beklenip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi; 2)Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan bağın ecrimisil talep edilen dönem olan dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede, her yılın dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Uludere İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilerek, bu veriler üzerinden her yıl için hesaplanacak yıllık net gelirleri esas alınarak ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması, Kabule göre ise; 3)Taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 "ü oranında olması gerektiğinin gözetilmemesi, 4) Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C ve C1 harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı taraftan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.